Mesajı Okuyun
Old 16-10-2006, 12:34   #25
Jeanne D'arc

 
Varsayılan

Sayın Gemici
Çok rica ederim; neyin ayıp olduğunu ve neyin olmadığını -kendi adıma- sizden öğrenmeyeyim müsaadenizle. Naim Süleymanoğlu Türkiye'ye getirilip, Türkiye adına altın madalya aldığında, ben "Bir Türk madalya aldı." kabilinden hiç de sevinmemiştim. Bu başarıyı sahiplenmeyi etik bulmamıştım. Bu konuda tartışmış ve arkadaşlarımca radikal olarak nitelenmiştim. Tanıkla sabittir. Yani oradan tartışmaya haklılık payı getiremezsiniz. Kaldı ki "Orhan Pamuk tek başına kazandı, kimse yardım etmedi" diyorsunuz ya; tüm millet bir el atsaydık da romanları birlikte mi yazsaydık, ne yardımı yahu? Yok "Kitapları o yazsın, biz cila kısmına destek çıksaydık." diyorsanız; sanat karteli Orhan Pamuk için en azından Türkiye'de gayet fazlasıyla yaptı bunu. Haklarını inkar etmeyiniz. Kaldı ki sanatın diğer dallarını bilemem ama hiç bir zaman "edebiyatın reklamına" sıcak bakamadım ben. Tuna Kiremitçi'nin gayet fiyakalı resmine rağmen kitabını okumadım tepkimden, zaten yazınını da beğenmiyorum ama mesala beğendiğim Murathan Mungan'ın Yüksek Ökçeleri'ni de aynı tepkiden okumadım.

Ayrıca Orhan Pamuk belli bir konuda fikrini söylememiştir. Daha önceki röportajlarından kesin olarak hatırladığım beyanatlarına göre kendisi siyasi konularda fikirsizdir daha doğru ifadeyle siyasetle ilgili değildir, kesin doğruları yoktur. Öyleyse Ermeni ve Kürtlere dair beyanları, edebi bir beyanat olmalıdır! Öyle değil mi? Düzeltelim edebi olmasa da edebi ödüllere gebe beyanlardır. Orhan Pamuk aydın değildir. Aydın kimliği ile bunu söylese idi söylemini samimi bulabilir, söylediğine inanarak söylediğini düşünebilirdim. İki gün sonra "Öyle demedim, böyle dedim", "Ben tarihçi miyim, ne bilirim" diyorsa bir insan; o zaman durup biraz düşünürüm ve size de düşünmenizi tavsiye ederim naçizane. Zira şarkıcının adını hatırlayamadım ama şarkısı gayet net aklımda: "Binlerce dansöz varrrrr." Dahası oryantallikte para ediyor yurdum sathında ve dahası dünyada. (Ek olarak aydın konusunda Sayın Av.Ayşe'nin tüm söylediklerinin altına imzamı atarım, yinelememek bakımından.)

Kaldı ki Mina Urgan'ın nefis bir sözü vardı tam anımsayamadığım ama ana fikri: "Çok okunmaya başladım, yoksa popüler mi oldum" korkusu! Dikkat buyrun korku. Yani 34 değil, tüm dillere çevrilse de bu edebi bir kriter midir ki; ben edebi eleştiriden özellikle uzak durdum.

Şimdi bakın Nobel büyük bir ödüldür ona şüphe yok. Burada ayrıldığımız nokta; bir ödül, bir başarı -ne kadar büyük olursa olsun farketmez- adındaki tüm azametine rağmen eğer hakkıyla alındıysa büyüktür. Kusura bakmayın "Başarı olsun da nasıl olursa olsun, Nobel olsun nasıl kazanıldığı önemli değil." yaklaşımı etik değil bana göre. Dahası alınan ödülü de iki paralık ediyor işte. Nobel de haklılığına şüphe, ününe gölge düştüğü ölçüde küçüktür artık. Orhan Pamuk'un siyasi beyanatı nedeniyle bu ödülü aldığını düşünüyorsak, Nobel o kadar da büyük bir ödül müdür sizce? Halen evet diyorsanız, algılarınız-bilinçaltınız biçimlendirilmiştir, ön kabuller nedeniyle sorgulamaya kapalı hale getirilmişsinizdir, toplum mühendisliği ve pazarlama taktikleri iyi iş görmektedir.

Saygılarımla.