Mesajı Okuyun
Old 28-12-2007, 23:21   #127
Av. Şehper Ferda DEMİREL

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Mustafa ÖZCAN
... Çocuğumun eşcinsel olmasını asla istemem, bu tür derneklere gitmesine de izin vermem...

Muhtemelen, eşcinsel olanların önemli bir yüzdesi de, kişisel gerçeklerini kabullenmemek için epey uğraşmışlardır. Toplum kabullerine, öğretilere, iki cins tanımına uymayan hallerine, aykırı, azınlık , üstüne üstlük dışlanan ve horlanan sosyal konumlanmalara bakınca, "bu benim gerçeğim olamaz, asla" benzeri cümleleri, herhalde en az bir kez kurmuşlardır.

Kadın olunca bu konuda konuşmak daha kolay, ataerkil toplumun erkek modeli, bu konuda konusurken, ister istemez eşcinselliğe yönelik karşı duruşunu özellikle ve önemle vurgulamayı da ihmal etmek istemiyor. Çünkü eşcinsellik, aykırı ve ezilip,dışlanmayı beraberinde getiren bir kavram olma geleneğini sürdürüyor.

Cins kavramlarının alt üst/karmakarışık olduğu, insanın fizyolojik yaradılışına aklen ve madden aykırı gelen bu durumun, bana ve başkalarına böyle görünüyor olması, eşcinsellerin varlığını açıklamak konusunda yetersiz kalıyor, akıl dışı gelen bu durumu, akıllı olmakla övünen ve fizyolojik yaradılışına uygun bir yaşam süren cinsler, hastalık olarak tanımlayarak ancak açıklayabiliyor.

Bizler tıp bilimcisi değiliz, hukukçuyuz, bu nedenle, tıbbın dahi fikir değişikliğini akılda tutarak, bilim alanımızdan uzak tıbbi etiketlemelerden özellikle kaçınmamız gerekir. "İnsan haklarını" savunur, eşitlik ilkesinin şemsiyesi altından kaçırılanların, yahut kaçmak zorunda bırakılanların hak kayıplarıyla ilgileniriz. Tıptan uzak olduğumuz kadar, ahlakçılık kavramına da bu çerçevede uzak kalmamız gerekir. İnsanın salt insan olduğu için sahip olduğu hakların ve sorumluluklarının alanımıza girmesi beklenir.

Eşcinselliğin bulaşıcı olduğuna dair teziniz bana da düşündürücü ve dahası anlamlı geldi. Dışlamalar, toplum dışına itilmelerin temelinde de en çok bu olmalı. Sosyal yaşamdan şu ya da bu nedenle uzağa itilen ve -pek çoğu- geçimini fuhuşla temin etmek zorunda bırakılan insanların, bu ezilip,itilmeye, dışlanıp hor görülmeye karşı bir dernek çatısı altında buluşmak zorunda kalmaları, hukukun büyük şemsiyesi altında kendilerine yaşam alanı yaratma çabalarını, bir hukukçu olarak endişe ve vehimle değil, saygıyla karşılamamız gerekir -en azından-, diye düşünüyorum.

Saygılarımla...