Mesajı Okuyun
Old 03-03-2007, 17:11   #6
Av.Bülent Özkan

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan av.knel
Evlilik birliğinin temelinden sarsılması, sebebiyle açılan bir boşanma davasının -tarafların bir araya gelme olasılığı kesinlikle yoktur- reddi durumunda; davacı taraf tekrar hangi dava sebebine dayanarak boşanma davası açabilir? Ya da boynunu büküp, üç yıl beklemek zorunda mıdır?
Evlilikte terk sebebiyle dava açabilir mi?

Sn. meslekdaşım;
Sn. Demiroğlunun yorumuna aynen katılıyorum. ek olarak ,
TMK 166/son a göre
Boşanma sebeplerinden herhangi biriyle açılmış bulunan davanın reddine karar verilmesi ve bu kararın kesinleştiği tarihten başlayarak üç yıl geçmesi hâlinde, her ne sebeple olursa olsun ortak hayat yeniden kurulamamışsa evlilik birliği temelden sarsılmış sayılır ve eşlerden birinin istemi üzerine boşanmaya karar verilir

Anlaşılacağı üzere sayılan boşanma sebeplerinden herhangi birine dayanılarak açılmış boşanma davasının reddi kararının kesinleşmesinden itibaren 3 yıl geçtiği halde peşinen evlilik birliğinin temelden sarsıldığı kabul edilir ve eşlerden biri başvurursa mahkeme boşanmaya karar vermek zorundadır (emredici hüküm) Burada sadece ortak yaşamın tesis edilemediğinin ispatı boşanma kararı verilebilmesi için yeterlidir.

Fakat bu maddeden hareketle şöyle bir yorum ortaya çıkıyor; Eşler boşanma davasının reddi kararının kesinleşmesinden itibaren 3 yıl ayrı yaşayabilirler. Bu mümkündür. Bu maddenin geniş yorumlanması sonucu budur. TMK 179. madde de
MADDE 171.- Ayrılığa bir yıldan üç yıla kadar bir süre için karar verilebilir. Bu süre ayrılık kararının kesinleşmesiyle işlemeye başlar.
diyerek buna paralel bir uygulamaya gitmiştir.
Bu sebepledir ki, 3 yıl bekleme zorunluluğu karşımıza çıkıyor. Fakat ortada bir çelişki var. Şöyle ki;

Yargıtay kararları ile sabit olduğu üzere eşlerin davada çıkan karar kesinleşinceye kadar ayrı yaşama hakkı vardır. Fakat karar kesinleştikten sonra ayrı yaşama hakkı ortadan kalkar. Ve eşlerin ortak hayatı tekrar tesis etmeleri gerekir. Bu halde kararın kesinleşmesinden itibaren eşlerin bir araya gelmesi gerekir. Ayrı yaşama hakkı son bulduktan sonra ortak yaşam kurulmaz ise müşterek ikametgaha dönmeyen eşe TMK'nun 164. maddesine göre 4 ayın sonunda mahkeme kanalı ile ihtar çekilebilir. 2 ay içinde müşterek ikamete dönmeyen eşe dava açılacağı ihtar olunabilir.

O halde lafzı itibari ile eşlere 3 yıla kadar ayrı yaşama imkanı tanıyan TMK nun 166 son maddesi, TMK 164 ve Yargıtay içtihatları ile çelişir kanaatimce.

Sorunuz açısından ise kararın kesinleşmesi tarihinden itibaren (eşlerin dava süresince ayrı yaşadığını varsayarak) müşterek ikametgaha 4 ay içinde dönmeyen eşe TMK 164 e göre Mahkeme kanalı ile ihtar çekilebileceği ve hatta ihtara uymayan eşe dava açılabileceği, yapılacak yargılama sırasında da yukarıda anılan hükümlerin çelişeceği ve yarıştırılacağı sonuç olarak kabul veya red noktasında belirsizlik olacağı kanaatindeyim.

Önemli not; davaların reddedilmiş olması TMK 164 e göre terk durumuna düşen eşe ihtar gönderilmesine engel değildir. Zira mahkeme hiç araştırma yapmadan ihtarı göndermek zorundadır. (Bu ihtarın amacı ortak yaşamı tesisi etmek olduğundan )

Saygılarımla.......