“Eskiden, Anayasa Mahkemesi yokken, devlet hukukunun önemli kavramlarından olan anayasa ihlali ile anayasaya aykırılık kavramları birbirine karıştırılırdı.

Şimdi pek şükredilmiyor, ama 1961 Anayasası Anayasa Mahkemesi’ni sisteme ekleyerek böyle bir karışıklığı önlemiş oldu. Artık çıkarılan yasalarda anayasaya aykırılık varsa oraya gidilip sorun çözülüyor. Anayasa ihlali ise düpedüz ağır bir suç niteliğini yine sürdürmekte. Hele güç kullanılarak yapılmışsa.
…
…her şeyden önce şu soru önemli: Parlamentonun anayasayı yorumlama yetkisi var mı? Yorum yetkisi 1924 Anayasası’na göre Meclis’teydi. Şimdi, bu yetki, o da ancak önüne gelen yasalar açısından, Anayasa Mahkemesi’nin.
…”
(Mümtaz Soysal, “AÇI”, “Anayasa İhlali”, Cumhuriyet,21.01.2012,s.2)


Not: Koyulaştırma tarafımdan yapılmıştır.