Mesajı Okuyun
Old 21-07-2011, 15:48   #4
Burak Ülker

 
Varsayılan

YARGITAY
19. HUKUK DAİRESİ
E. 2009/6672 . 2010/5043
T. 26.4.2010
• ŞİRKET YETKİLİSİNİN SENETTEN SORUMLULUĞU ( Tanzim Tarihi İtibariyle Temsil Yetkisinin Devam Edip Etmediği - Etmiyorsa Şahsen Devam Ediyorsa Tek İmzanın Şirketi Sorumlu Kılacağı )
• SENETTEN SORUMLULUK ( Şirket Yetkilisi - Tanzim Tarihi İtibariyle Temsil Yetkisinin Devam Edip Etmediği/Etmiyorsa Şahsen Devam Ediyorsa Tek İmzanın Şirketi Sorumlu Kılacağı )
• TEMSİL YETKİSİ ( Şirket Yetkilisinin Senedin Tanzim Tarihi İtibariyle Temsil Yetkisinin Devam Edip Etmediği/Etmiyorsa Şahsen Devam Ediyorsa Tek İmzanın Şirketi Sorumlu Kılacağı - Menfi Tespit Davası )
• KAMBİYO SENEDİNİ İMZA ( Menfi Tespit Davası - Şirket Yetkilisinin Senedin Tanzim Tarihi İtibariyle Temsil Yetkisinin Devam Edip Etmediği/Etmiyorsa Şahsen Devam Ediyorsa Tek İmzanın Şirketi Sorumlu Kılacağı )
6762/m. 590
ÖZET : Senet tanzim tarihi itibariyle şirket yetkilisinin temsil yetkisinin devam edip etmediği araştırılarak, devam etmiyorsa şahsen sorumlu olacağı, yetkisi devam ediyorsa senet üzerindeki tek imzanın şirketi sorumlu kılacağı gözetilmelidir.
DAVA : Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili, davalının müvekkili aleyhine senede dayalı takip başlattığını, takibe konu senette müvekkilinin keşideci ya da kefil sıfatı bulunmadığını, keşideci A...-T... Ltd. Şti.'nin borcu nedeni ile bir imza bulunduğunu, müvekkilinin şahsen keşideci ya da kefil sıfatı ile imzasının bulunmadığını belirterek senet nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının aynı zamanda şirket yetkilisi olduğunu bildirerek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece toplanan delillere göre, dava konusu senedin keşidecisinin A...-T... Ltd. Şti., kefilinin ise davacı olduğu, senedin ön yüzünde borçlu şirket kaşesi üzerinde tek bir imzanın bulunduğu, bu imzanın aynı zamanda şirket yetkilisi olan kefile ait olduğu, her iki sıfatı da kapsayan tek imzanın davacının borçtan sorumlu olması için yeterli bulunduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Dava, takibe konu senet nedeniyle borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Ticaret Sicil Memurluğu'nun 24.12.2008 tarihli yazısına göre, davacının 12.06.1997 tarihinden itibaren davaya konu senette keşideci olarak gözüken A...-T... Ltd. Şti.'yi temsile yetkili kılındığı anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece senedin tanzim tarihi itibariyle keşideci şirket yetkilisinin yetkisinin devam edip etmediği araştırılarak, devam etmiyorsa TTK'nın 590. maddesi uyarınca davacının şahsen sorumlu olacağı, yetkisi devam ediyorsa senet üzerindeki tek imzanın keşideci şirketi sorumlu kılacağı, bir başka anlatımla davacının sorumluluğunun bulunmayacağı gözetilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün ( BOZULMASINA ), peşin harcın istek halinde iadesine, 26.04.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.