Merhaba,
Mersin'de bir icra takibi başlatılıyor. Takibe itiraz ediliyor ve alacaklı itirazın iptali davası açıyor. Dava görevsizlikle Ankara'ya geliyor. İcra takip dosyası, fiziken dava dosyası içine Ankara'ya gelse de esasen yetki Mersin'de kalmaya devam. (Çünkü icra takibine itirazda yetkiye itiraz edilmiyor, itirazın iptali davasında ediliyor.) Alacaklı davacı, davayı kazanıyor. Kısa karar: "Takibin devamına, %20 inkar tazminatına vs..."

Gerekçeli karar henüz yazılmadı.

Sorum şu: Gerekçeli karar yazılır yazılmaz, kararı tehiri icra talepli olarak temyiz edeceğiz. FAKAT amaç; sıfır haciz ihtimali ile işlemleri yürütmek. Muhtıra gönderilmeden haciz uygulanma ihtimalini göze almak istemiyoruz.

Yani alacaklı vekili, henüz icra dosyasına gerekçeli kararı sunmadan ve takibin devamı ve/ya ilamda geçen sair kalemler hakkında talepte bulunmadan, biz borçlu vekili olarak; "gerekçeli kararı ve derkenarı sunarak" mehil vesikası talebinde bulunabilir miyiz?

Bana hem mantıklı geliyor hem de mantıksız.
Ancak, HACİZ İHTİMALİNİ SIFIRLAMAK İÇİN bir çözüm yöntemi olarak pratikte; uygulanıp uygulanmadığı yolunda bilgi ve görüşlerinizi rica ederim.