Mesajı Okuyun
Old 01-05-2010, 17:53   #2
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan düzceli81
Selamlar
Müvekkil limited şirketin ortağıdır. Şirket ortakları anlaşamadığından ortaklardan biri dava açtı ve 2002 yılının nisan ayında mahkeme kararı ile tasfiyeye girdi. Dışarıdan mali müşavir olan bir kişi mahkeme tarafından tasfiye memuru olarak atandı.
23.02.2006 tarihinde ticaret sicil gazetesinde tasfiye ilan edilerek kapanış yapıldı. Tasfiye sürecinde 2004 için 1.180 TL ve 2005 için 1.290 TL şirkete 3074 kod ile özel usulsüzlük cezası kesilmiş. Özel usulsüzlük cezasının neden kesildiğini öğrenemedim. Mali müşavirle görüştüm cevap vermekten kaçındı. Geçiştirdi. 23.03.2010 tarihinde şirket ortağı sıfatıyla müvekkile ödeme emri gönderildiğinde kesilen cezadan haberimiz oldu. Ödeme emrine karşı 7 günlük süre içinde dava açamadık ve süre geçti. Ödeme emrinde borçlu olarak Tasfiye halinde … ltd. şti olarak belirtilmekte, tebligat zarfında ise müvekkilin adı elle ilave edilmiş ve şirket ortağı diye belirtilmiş. Tasfiye süresince müvekkilin yapabileceği bir işlem yoktur. Tüm belge ve defterler tasfiye memuruna teslim edilmiştir. Özel usulsüzlük cezasını gerektirecek bir işlem veya eksiklik veya usulsüzlük varsa tasfiye memurundan kaynaklanmaktadır. Tasfiye memuru 19.04.2005 tarihinde vergi dairesine dilekçe vermiş ve geçmiş dönem vergi borcu olmadığına dair yazı almış. Müvekkil ne gibi bir dava açarak borçtan kurtulabilir. Ayrıca adli mahkemelerde mi yoksa vergi mahkemesinde mi dava açması gerekir. Yardımcı olursanız sevinirim. Şimdiden cevaplarınız için teşekkür ederim.

Resmi tasfiyeye giren limited şirketin yetkili temsilcisi tasfiye memurudur. Hal böyle olmasına rağmen vergi borcunun asıl borçlusu ise, haliyle şirket tüzel kişiliğidir. Şirket tüzel kişiliğinden tahsil edilemeyen vergi borçlarının tamamından şirketin yetkili temsilcisi (Yani tasfiye memuru) , borcun hisseye oranı nisbetinde ise ortaklar müteselsilen sorumludur. (Diye düşünüyorum)