Mesajı Okuyun
Old 09-11-2007, 15:02   #5
Sinerji Hukuk Yazılımları

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu

Esas: 2004/10-244
Karar: 2004/229
Karar Tarihi: 28.04.2004

ÖZET: 23.5.2002 tarihinde 15 yıllık sigortalılık süresini ve 50 yaşını dolduran ve 3600 gün malüllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi ödemiş olan kadın sigortalılara istekleri halinde yaşlılık aylığı bağlanır. Bir Anayasal Sosyal Güvenlik Kuruluşunun sigortalılarına karşı görevi, sadece primleri tahsil etmek değil, sigortalıların haklarını korumak ve gerektiğinde sigortalıları uyarmak ve onların hak kaybına uğramalarını önlemektir. Bu durumda kurum; açıklanan kusurlu eyleminin sonucuna katlanmalıdır.Kaldı ki, kurumun bu davranışı, Medeni Kanunun 2.maddesinde ifadesini bulan objektif iyiniyet kuralları ile de bağdaşmamaktadır.

(506 S. K. geçici m.81) (4721 S. K. m.2)

Taraflar arasındaki "tespit" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İzmir 3.İş Mahkemesince davanın reddine dair verilen 2.6.2003 gün ve 2002/930 E. 2003/372 K. sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 10.Hukuk Dairesinin 23.10.2003 gün ve 2003/6150 E- 7334 K. sayılı ilamı ile; (...Dava hukuki nitelikçe davacıya; 15.7.2002 günlü tahsis talebine göre Sosyal Sigortalar Kurumundan 1.8.2002 tarihi itibariyle yaşlılık aylığı bağlanması gerektiğinin tespiti istemine ilişkindir.

4.7.1951 doğumlu olan bayan sigortalının, 1.5.1987-1.7.1987 döneminde 60 gün Sosyal Sigortalar Kurumuna tabi zorunlu, 1.4.1990-31.1.2000 döneminde 3540 gün yine aynı kurumdan isteğe bağlı sigortalılığı olduğu, davacının 2000 yılı Ocak ayına ait isteğe bağlı sigortalılık primini 15.7.2002 tarihinde kuruma ödediği dosya içeriğindeki bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır.

506 sayılı Kanuna 4447 sayılı Kanunla eklenen geçici 81. maddenin Anayasa Mahkemesince iptal edilen ve 4579 sayılı Kanunla yeniden düzenlenen C bendinin (a) alt bendi hükmüne göre; 23.5.2002 tarihinde 15 yıllık sigortalılık süresini ve 50 yaşını dolduran ve 3600 gün malüllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi ödemiş olan kadın sigortalılara istekleri halinde yaşlılık aylığı bağlanır.

Somut olayda; sigortalılık başlangıç tarihi 1.5.1987, doğum tarihi 4.7.1951 olan davacı yönünden; 23.5.2002 tarihi itibariyle anılan bendde öngörülen 15 yıllık sigortalılık süresi ve 50 yaşın doldurulmuş bulunmasına ilişkin koşullar gerçekleşmiş ise de; davacının 2000 yılı Ocak ayı primini 15.7.2002 de kuruma ödemesi nedeniyle 23.5.2002 tarihinde 3600 gün prim ödeme şartı mevcut olmadığından; davacıya C-a bendindeki koşullara göre yaşlılık aylığı tahsisi mümkün değildir ve mahkemenin bu yöne ilişkin kabulü yerindedir.

Ne var ki, davacının 2.5.2002 günlü önceki tahsis talebi üzerine Sosyal Sigortalar Kurumunca verilen 10.5.2002 tarihli cevapta; davacıya sadece Sosyal Sigortalar Kurumuna tabi zorunlu sigortalılık süresi bildirilmiş, isteğe bağlı sigortalılık süresine ilişkin herhangi bir açıklama yapılmamış bu bağlamda sigortalıya; 3600 gün prim ödeme koşuluna göre 30 günlük prim eksiği olduğuna dair bilgi ve uyarı da bulunulmamıştır.

Oysa, bir Anayasal Sosyal Güvenlik Kuruluşunun sigortalılarına karşı görevi, sadece primleri tahsil etmek değil, sigortalıların haklarını korumak ve gerektiğinde sigortalıları uyarmak ve onların hak kaybına uğramalarını önlemektir.

Nitekim somut olayda; davalı Kurumun Anayasal nitelikteki bu uyarı görevini zamanında yerine getirmemesi sonucu; davacının 30 günlük prim eksiğini 23.5.2002 tarihinden önce kuruma ödeyerek anılan bend hükmünden yararlanması engellenmiştir.

Bu durumda kurum; açıklanan kusurlu eyleminin sonucuna katlanmalıdır.Kaldı ki, kurumun bu davranışı, Medeni Kanunun 2.maddesinde ifadesini bulan objektif iyiniyet kuralları ile de bağdaşmamaktadır.

Hal böyle olunca da; davacıya 15.7.2002 günlü tahsis talebine takip eden aybaşı olan 1.8.2002 tarihi itibariyle davalı Kurumca yaşlılık aylığı bağlanmasına karar verilmesi gerekirken aksinin kabulü ile yazılı biçimde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, İzmir 3 İş Mahkemesince önceki kararda direnilmiştir.

TEMYİZ EDEN : Davacı vekili

HUKUK GENEL KURULU KARARI

Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, mahkeme kararında açıklanan gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle 52 yaşını doldurduğu 4.7.2003 tarihinde ayrıca aylık bağlanması talebinde bulunmasına gerek olmaksızın 1.8.2003 tarihinden itibaren aylık bağlanması gerektiğine göre, usul ve yasaya uygun bulunan direnme kararının onanması gerekir.

Sonuç: Davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile, direnme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı (.......) lira bakiye temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına 28.04.2004 gününde oyçokluğu ile karar verildi.

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları
**************************************