Mesajı Okuyun
Old 08-04-2009, 16:01   #3
Av.Duygu Işık Behrem

 
Varsayılan

Ben de bir başka açıdan yaklaşayım olaya. Sadece fikir yürütüyorum, böyledir demiyorum;

Şu an itibari ile takip durmuş vaziyette ve yetkili icra dairesinin neresi olduğu belirsiz. Henüz bu konuda sunulmuş bir İcra Hukuk Mahkemesi kararı ya da icra takibinin yetkili yere gönderilmesine ilişkin bir talep de mevcut değil.

Şayet icra takibi gerçekten de yetkisiz yerde açılmış ise ortada geçerli bir icra takibi yok demektir. Diyelim ki öyle; bu durumda geçerli bir icra takibinden söz edebilmek için dosyanın yetkili yere gönderilerek borçluya yeni bir ödeme emri tebligatı çıkartılması gerekiyor. Her ne kadar borçlu, borcun bir kısmını kabul ederek ödeme yapmış ise de bunun yanında bir de yetki itirazında bulunmuş. Sadece borca itiraz olsa idi işler bu kadar karışmayacak idi. Ancak burada işleri karıştıran ayrıyeten bir de yetki itirazının bulunması. Bu takibin geçerli olup olmadığı bile belli değil şu anda. "Kısmi yetki itirazı" gibi bir müessese de yok Dolayısıyla ben ortada yetki itirazı varken takibin itiraz edilmeyen kısım için bile olsa kesinleştiğini düşünmüyorum. Bu yüzden de yetki konusundaki bu muğlaklık giderilmeden icra dairesinin işlem yapmıyor olması bence çok da garip değil. Şayet icra dairesinin yetkisizliğine karar verilir ise ortada geçerli bir icra takibi olduğundan da söz edilemeyecek. Hatta borçlu da geçersiz bir icra takibinden dolayı kasaya ödeme yapmış olacak. Ödemenin yapılmış olması takibi geçerli kılabilir mi? Bence hayır.

Bu konuda net ve gerekçeli bir sonuç ortaya koyacak meslektaşımın cevabını da merakla bekliyorum.

Yerinizde olsam, bir an önce yetki konusunu çözmeye çalışırdım. Saygılarımla,