Mesajı Okuyun
Old 10-09-2008, 00:11   #6
Av. Ö.Erol Yavuz

 
Varsayılan

Sorunun ilginç olduğu kesinlikle doğru, tek problem “pay ve paydaş çoğunluğunun sağlanması” ise aşağıdaki Yargıtay 6.HD'nin kira bedelini ödemede temerrüde ilişkin kararı işe yarayabilir. Faydalı olmasını dilerim.

Saygılarımla.

T.C. YARGITAY
6.Hukuk Dairesi
Esas: 2005/59
Karar: 2005/1610
Karar Tarihi: 28.02.2005

ÖZET: Davalı ibraz ettiği makbuzun dışında ödeme savunmasında bulunmuş, davacı ödemelere karşı çıkmamıştır. Bununla birlikte davalının makbuz dışı yaptığı ödemeleri kanıtlaması gerekir. Davalı bu ödemelere ilişkin belge ibraz edemediğine göre davacıya yemin teklif etme hakkı hatırlatılarak sonucuna göre karar verilmesi yönünden hükmün bozulması gerekmiştir.

(1086 S. K. m. 347)

Dava: Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tahliye-alacak davasına dair karar davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

Karar: Uyuşmazlık, temerrüt nedeniyle kiralananın tahliyesi ve 412.500.000.-TL kira alacağının tahsiline ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.

1- Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller takdir edilerek karar verilmiş olmasına ve takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına ve verilen otuz günlük sürede ödeme yapılmadığından temerrüdün gerçekleşmesine göre temyiz eden davalının tahliyeye ilişkin temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Alacağa ilişkin temyiz itirazlarına gelince;

Davacı vekili, dava dilekçesinde, davalının kiralananda aylık 165.000.000.-TL bedelle kiracı olduğunu, Aralık 2003-Haziran 2004 ayları kirası 1.155.000.000.-TL'den müvekkilinin 1/2 payına düşen 577.500.000.-TL’yi ödemediği gibi, temerrüt ihtarnamesine konu edilen Aralık 2003 - Nisan 2004 ayları kirası 412.500.000.-TL’yi ödemeyerek temerrüde düştüğünü, her ne kadar kiralanan diğer paydaş ile birlikte kiraya verilmiş ise de paylı mülkiyete konu taşınmazda her paydaşın payının belli olması nedeniyle paydaşın belli olan payı için kiracıya ihtarname gönderebileceğini belirterek, davalının kiralanandan tahliyesini ve 412.500.000.-TL kira alacağının tahsilini talep etmiştir. Davalı, 2004 yılında ekonomik durgunluk nedeniyle ödemelerini geciktirdiğini, ancak Ocak-Mart 2004 ayları kiralarını ödediğini, çok az bir borcunun kaldığını, onu da ödeyeceğini, taşınmazın diğer paydaşının tahliye isteminin olmadığını, davacının pay ve paydaş çoğunluğunu sağlamadan tek başına dava açamayacağını, davanın reddini savunmuştur.

Davacı, Aralık 2003-Nisan 2004 ayları kirasından payından payına düşen 412.500.000.-TL’nin tahsili istemiş ise de, davalının dosyaya sunduğu banka dekontlarından davacının banka hesabına Ocak 2004 ayı kirası olduğunu belirterek 13.4.2004 tarihinde 165.000.000 TL ve Mart-Nisan 2004 ayları kirası olduğunu belirterek 2.8.2004 tarihinde 330.000.000 TL yatırdığı anlaşılmaktadır.

Mahkemece bu ödemeler üzerinde durulmamıştır. Ayrıca davalı ibraz ettiği makbuzun dışında ödeme savunmasında bulunmuş, davacı ödemelere karşı çıkmamıştır. Bununla birlikte davalının makbuz dışı yaptığı ödemeleri kanıtlaması gerekir. Davalı bu ödemelere ilişkin belge ibraz edemediğine göre davacıya yemin teklif etme hakkı hatırlatılarak sonucuna göre karar verilmesi yönünden hükmün bozulması gerekmiştir.

Sonuç: Yukarıda 1 Nolu bentte yazılı nedenle tahliyeye ilişkin hüküm kısmının ONANMASINA, yukarıda 2 Nolu bentte yazılı nedenle alacağa ilişkin hüküm kısmının BOZULMASINA, onanan kısım için aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davalıdan alınmasına, 28.02.2005 tarihinde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)