Mesajı Okuyun
Old 04-01-2016, 16:54   #3
Porsuk

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan mskaya
Sevgili Meslektaşlarım,
Ticaret mahkemsinde görülen Menfi tespit davasında alacaklı vekiliyiz, aynı zamanda senedin sahteliği ile ilgili "resmi belgede sahtecilik" suçu ile asliye cezada müvekkil sanık olarak yarıglanmaya devam etmekte.
Ceza davasında bir bilirkişi raporu aleyhimize geldi.Bunun üzerine ticaret mahkemesi takibin durdurulmasına karar verdi.
Devam eden, henüz kesinleşmeyen ceza davasında alınan bilirkişi raporunun takibin durdurulması için delil teşkil etmeyeceği kanaatindeyiz.
Bu konuda yardımcı olabilecek veya bir yargıtay kararı verebilecek bir meslektaşımız olursa çok seviniriz.
Şimdiden teşekkürler
Merhaba Sayın Meslektaşım;
Benzer bir dosyam vardı. Bana sorarsanız tek rapor, farklı Mahkemelerin yetkisine giren davalarda dayanak yapılabilmeli zira Mahkemelerden farklı taleplerle farklı sonuçlara ulaşabiliyoruz. Misal icra mahkemesinde takibi durdurabiliyoruz. Ticaret mahkemesinde ise menfi tespit ya da itirazın iptaline kara çıkabiliyor. Ancak uygulama ve Yargıtay kararlarına göre ceza mahkemesinde alınan rapor yeterli değil davanın görüldüğü mahkemenin de rapor alması isteniyor. Tedbiren takibin durdurulması hususunda ise HMK 209'u dikkate almanızı tavsiye ederim. Senedin niteliğine göre madde uygulaması farklı olacaktır.