Mesajı Okuyun
Old 25-03-2013, 00:04   #10
OLCAYK

 
Varsayılan

Bence kendi içinde HMK hükümlerine aykırı ve kabul edilemez bir ara karar.
Öncelikle –kabul anlamına gelmemekle birlikte - ara karar oluşturulurken Hukuk Muhakemeleri Kanunu’ na aykırı davranılmış. Yargıç bu ara kararı oluştururken ve kendince vekillere bir görev yüklerken HMK madde 74 gereği taraf vekillerinin SULH için özel yetkisi olup olmadığını kontrol edip ara kararına yansıtmış mıdır? Bu bağlamda vekiline sulh yetkisi vermeyen asiller için sulhe TEŞVİK (HMK 137,139,140,320) hükümleri uygulanabilecek midir?
Kaldı ki yetki olsa bile yine HMK 188 gereği sulh görüşmeleri sırasında yapılan ikrarın tarafları bağlamayacağı açık hükümken ve müvekkil sırrını saklama yükümlülüğü bizler için halen yürürlükteyken !! taraf vekillerine “ biz tarafları sulhe teşvik ettik ama sulh olmadılar, bakın bu belgede ispatı ” gibi bir yükümlülük yüklemenin kabul edilemez olduğu açıktır. Yine hayatın olağan akışı çerçevesinde taraflar sulh olsaydı herhalde yıllarca süren davalar için huzurda olmazlardı.
Yeni yasadan sonra davalı vekili olduğum dosyalardan sadece iki tanesinde HMK madde 329’ un uygulanmasını talep ettim. Benim yorumum “ davanın yarattığı sonuç itibarıyla davacının kötüniyeti ve davada uygulanması gereken hükümler çerçevesinde davacının açıkça dava açmaya hakkı olmadığı idi ”, henüz bir karar verilmedi ve bildiğim kadarı ile bu madde ile ilgili bir Yargıtay kararı da yok. Ancak HMK madde 329’ un sulh hükümleri ile ilgisi olduğunu da hiç düşünmüyorum.
Sonsuz olasılıkla dolu hukuki uyuşmazlıklarda bu maddenin bu denli dar yorumlanmasını ve özellikle 2. Fıkra gereği düzenlenen para cezasının vekillere yansıtılmasını, hem müvekkil sırrını saklama yükümlülüğü ilkesi, hem HMK madde 188, hem de Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’ nın 36. Maddesi karşısında hukuki dayanaktan yoksun ve abes buluyorum.
Öncelikle ara karardan rücu, kabul görmemesi halinde Anayasaya Aykırılık iddiasında bulunulabileceğini düşünüyorum. Aksi durumda ve en azından içtihat oluşana kadar bu tür ara kararlar ile yükümlülük altına sokulmaya çalışılmak mesleğimizin geldiği noktayı daha da gerilere götürecek niteliktedir. Hukuk kültürüne uzak vatandaşlara, hatta hukuktan korkan vatandaşlara sahip ülkemizde, hukuki terimler ile müvekkile bırakın haklarını, sulh konusunu, mahiyetini, sonuçlarını nasıl anlatmamız bekleniyormuş çok merak ediyorum!!!