Mesajı Okuyun
Old 03-07-2009, 10:44   #6
Av. Mehmet Toprak

 
Varsayılan

D A N I Ş T A Y İlgili Kanun/Madde
Dokuzuncu Daire -----------------
E. No. 2004/1270 213/104
K. No. 2005/1186
Karar Tarihi: 4.5.2005

Özeti: Fiilen işin terk edildiğinin vergi dairesine
bildirilmemesi nedeniyle, ödeme emrinin ilanen tebliğ
edilmesinde yasal isabetsizlik bulunmadığı Hk.

Temyiz İsteminde Bulunan: .... Ltd. Şti.
Vekili: Av. ....
Karşı Taraf: .... Vergi Dairesi Müdürlüğü
İstemin Özeti: Yükümlü şirket adına vadesinde ödenmeyen vergi borçlarının tahsili amacıyla düzenlenen ödeme emirlerinin iptali istemiyle açılan davayı; 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 58. maddesinde, kendisine ödeme emri tebliğ edilen şahsın, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zaman aşımına uğradığı hakkında 7 gün içinde alacaklı tahsil dairesinin bulunduğu yerde yetkili vergi mahkemesinde dava açabileceğinin kurala bağlandığı, olayda; 1.3.1995 tarihinde iş terk edildiği halde sehven vergi dairesi müdürlüğüne bilgi verilmediği ileri sürülmüş ise de, dava dosyasındaki belgelerden 17.3.1995 tarihli dilekçe ile şube açılacağının 31.3.1997 tarihinde de işyerinin başka bir adrese taşındığının vergi dairesi müdürlüğüne bildirildiği anlaşıldığından yükümlü şirket vekilinin bu iddiasına itibar edilemeyeceği, bu durumda ilgili dönemlerde ticari faaliyeti olduğu sonucuna ulaşılan yükümlü şirketin bilinen adreslerinden ayrılması sonucuna tebligat yapılamaması nedeniyle, salınan vergi ve kesilen cezaların usulüne uygun olarak ilanen tebliğ suretiyle kesinleştiği anlaşıldığından, yükümlü şirket adına kesinleşen kamu alacağının tahsili için düzenlenen ödeme emirlerinde isabetsizlik görülmediği gerekçesiyle reddeden .... Vergi Mahkemesinin 23.2.2004 tarih ve 2004/198 sayılı kararının; 1.3.1995 tarihinde işin fiilen terk edildiği her ne kadar işyerinin taşındığı ve şube açılacağı bildirilmiş ise de, burada da faaliyette bulunulmadığı bu işyerinin ilgili dönemlerde başka şahıslarca kiralanmış olduğu, işin terkedildiği hususunun sehven vergi dairesi müdürlüğünün bilgisi dışında bırakıldığı, idarenin faaliyetleri bulunduğu ve kazanç elde ettikleri yolunda hiç bir tespiti bulunmadığı ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti: Yasal dayanaktan yoksun olan temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Savcısı ....'nın Düşüncesi: İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
Tetkik Hakimi ....'ın Düşüncesi: Olayda vergi ceza ihbarnamelerinin ilan tebliğine ilişkin belgeler ve gazetenin ara kararı ile istenilmesi ve ilanen tebliğin 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 104. maddesine uygun olup olmadığının araştırılması bunun sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinden yazılı gerekçe ile davayı reddeden vergi mahkemesi kararının bozulması gerekeceği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince işin gereği görüşüldü:
Dayandığı hukuki ve kanuni nedenlerle gerekçesi yukarıda açıklanan Vergi Mahkemesi kararı, aynı gerekçe ve nedenlerle Dairemizce de uygun görülmüş olup, temyiz istemine ilişkin dilekçede ileri sürülen iddialar, sözü geçen kararın bozulmasını sağlayacak durumda bulunmadığından, temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına, 22.90 YTL ilam harcının temyiz isteminde bulunandan alınmasına 4.5.2005 tarihinde oybirliği ile karar verildi.