Mesajı Okuyun
Old 01-09-2009, 11:39   #2
nephilis

 
Varsayılan

Vergi alacakları imtiyazlı alacak değildir.Bu nedenle daha önceden özel kişilerce konulmuş hacizlere kendiliğinden iştirak edemez ve garameten paylaştırma sözkonusu olmaz.Kaldi ki İİK 83 maddesi uyarınca maaş ve ücret hacizlerinde iştirak kabul edilmemektedir.

T.C.

YARGITAY

19. HUKUK DAİRESİ

E. 2001/3985

K. 2001/6166

T. 4.10.2001

• MAAŞ VE ÜCRETİN HACZEDİLMESİ ( Hacze İştirakin Geçersiz Olması/Sıra Cetvelinin İptali Gereği - Haciz Sırasının Kesin Haciz Tarihlerine Göre Belirleneceği )

• SIRA CETVELİNE İTİRAZ ( Maaş Haczinde İştirak Kuralının Uygulanamayacağı - Haciz Sırasının Kesin Haciz Tarihlerine Göre Belirleneceği )

• HACZE İŞTİRAK KURALININ MAAŞ HACZİNDE UYGULANAMAMASI ( Haciz Sırasının Kesin Haciz Tarihlerine Göre Belirleneceği - Sıra Cetvelinin İptali Gereği )


2004/m.83,268

ÖZET :Paylaşıma konu para borçları ücret alacağı olup, maaş ve ücret haczine iştirak İİK.nun 83. maddesinde düzenlenmiştir. Hükme göre maaş ve ücret üzerinde birden fazla haciz varsa bunlar sıraya konulur ve sırada önde olan haczin kesintisi bitmedikçe sonraki haciz için kesintiye geçilemez. Anılan hükmünde öngörülen haciz, kesin haciz olup ödeme sırasının kesin haciz tarihlerine göre belirlenmesi gerekir. Mercii Hakimliğince, bu yön gözetilmeden İİK.nun 268. maddesine göre paylaştırma kararı verilmesi isabetsizdir.

DAVA : Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR : Davacı vekili, borçlunun maaş ve ücret alacağı ile ilgili olarak sıra cetveli düzenlendiğini, oysa ücret ve maaş alacağına iştirakin mümkün olmadığını ileri sürerek sıra cetvelinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı Celal K. vekili ücret ve maaş hacizlerinde ilk konulan kesin hacze öncelik verileceğini belirterek şikayetin reddini istemiştir.

Mercii Hakimliğince iddia savunma ve toplanan delillere göre maaş hacizlerinde birden fazla haczin sıraya konulacağı, sırada önce olan haczin kesintisi bitmedikçe sonraki sıradakine pay ayrılamayacağı, maaşa ilk haczin ihtiyati haciz olarak uygulandığı, bu haczin sonraki kesin hacze iştirak edeceği gerekçesiyle sıra cetvelinin iptaline karar verilmiş, karar davalılar vekilince temyiz edilmiştir.

Paylaşıma konu para borçları ücret alacağı olup, maaş ve ücret haczine iştirak İİK.nun 83. maddesinde düzenlenmiştir. Hükme göre maaş ve ücret üzerinde birden fazla haciz varsa bunlar sıraya konulur ve sırada önde olan haczin kesintisi bitmedikçe sonraki haciz için kesintiye geçilemez. Anılan hükmünde öngörülen haciz, kesin haciz olup ödeme sırasının kesin haciz tarihlerine göre belirlenmesi gerekir. Mercii Hakimliğince, bu yön gözetilmeden İİK.nun 268. maddesine göre paylaştırma kararı verilmesi isabetsizdir.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 4.10.2001 gününde oybirliğiyle karar verildi.


T.C.

YARGITAY

19. HUKUK DAİRESİ

E. 2004/7225

K. 2004/8111

T. 6.7.2004

• SIRA CETVELİNE İTİRAZ ( Hazine'nin Vergi Alacaklarının İmtiyazlı Alacak Niteliğinin Bulunmaması )

• VERGİ ALACAĞININ İMTİYAZLI ALACAK NİTELİĞİNİN BULUNMAMASI ( İflas Nedeniyle Düzenlenen Sıra Cetveline İtiraz Davası )

• İMTİYAZLI ALACAK NİTELİĞİNİN BULUNMAMASI ( Vergi Alacağının - İflas Nedeniyle Düzenlenen Sıra Cetveline İtiraz Davası )

• HACZE İŞTİRAK ( Hazinenin Vergi Alacaklarının İmtiyazlı Alacak Niteliğinin Bulunmaması - İflas Nedeniyle Sıra Cetveline İtiraz )


2004/m.206

6183/m.21


ÖZET : Davacı Hazine vekili kamu alacaklarının 6183 Sayılı Kanun kapsamında imtiyazlı olup bu alacaklara, İcra ve İflas Kanunu'nun 4949 Sayılı Kanunla değişik 206'ncı maddesi uyarınca üçüncü sırada yer verilmesi gerektiğini ileri sürerek sıra cetvelinin bu yönden düzeltilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı alacağı 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun kapsamındadır. Anılan kanunun 21'inci maddesinin birinci fıkrası bu kanun kapsamındaki alacakların hacze iştiraki usulünü düzenlemekte, ikinci fıkrası ise eşya veya taşınmazın aynından doğan kamu alacaklarının o eşya veya taşınmazın bedelinden öncelikle tahsil edileceği ilkesini getirmektedir. 4949 sayılı kanunla değişik İİK'nun 206'ncı maddesine göre "Özel kanunlarında imtiyazlı olduğu belirtilen alacaklar"ın sıra cetvelinde 3'üncü sıraya alınması hususu düzenlenmiş ise de, sözü geçen kamu alacaklarını imtiyaza kavuşturan özel bir kanun hükmü olmadığı gibi, 6183 Sayılı Kanunun ilgili maddelerinin de kamu alacaklarına bu yönde bir imtiyaz sağladığı şeklinde yorumlanması mümkün değildir. Bu itibarla, davacı alacağının düzenlenen sıra cetvelinde imtiyazsız alacaklarla aynı sıraya alınmasında hukuka aykırı bir yön olmaması nedeniyle icra mahkemesi kararının onanması gerekmiştir.
DAVA : Taraflar arasındaki sıra cetveline İtiraz davasının yapılan yargılaması sonunda, ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı Hazine vekili B. Madencilik Dış Tic. İnş. San. ve Tic. A.Ş.'nin iflasından sonra düzenlenen sıra cetvelinde, müflis şirketin sorumlu olduğu vergi alacaklarının 14, 15, 16, 17, 18, 19,20,21,22,23,56,57 ve 58 kayıt numaraları altında dördüncü sıraya alındığını; oysa kamu alacaklarının 6183 Sayılı Kanun kapsamında imtiyazlı olup bu alacaklara, İcra ve İflas Kanunu'nun 4949 Sayılı Kanunla değişik 206'ncı maddesi uyarınca üçüncü sırada yer verilmesi gerektiğini ileri sürerek sıra cetvelinin bu yönden düzeltilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı iflas idaresi vekili 4949 Sayılı değişiklikten sonra Hazine alacaklarının imtiyazlı olarak kabul edilmediğini, bu nedenle sıra cetvelinde bir hata bulunmadığını bildirerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece evrak üzerinde yapılan incelemeye ve dosya kapsamına göre, icra ve iflas Kanunu'nun 4949 Sayılı Kanunla değişik 206'ncı maddesi uyarınca, düzenlenecek sıra cetvelinde, özel kanunlarda imtiyazlı sayılan alacakların üçüncü sırada imtiyazlı oldukları, bunlar dışındaki alacakların ise dördüncü sıraya kabul edileceği; 6183 Sayılı Kanunun 21' inci maddesinin ilk fıkrasında malın aynından kaynaklanan kamu alacaklarının rüçhanlı olduğunun belirtildiği, son fıkrasında ise borçlunun iflası halinde İİK' nun 206'ncı maddesinin uygulanacağı; şikayete konu Hazine alacağının 6183 Sayılı Kanunda belirtilen imtiyazlı alacaklardan olmadığı ve bu nedenle özel kanunlarda imtiyazlı olduğu belirtilen alacak statüsünde değerlendirilemeyeceği gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiş; hüküm davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, düzenlenen sıra cetvelinde davacıya verilen sıranın kanuna aykırı olduğu iddiası ile sıra cetvelinin iptali istemine ilişkindir.
Davacı alacağı 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun kapsamındadır. Anılan kanunun 21 'inci maddesinin birinci fıkrası bu kanun kapsamındaki alacakların hacze iştiraki usulünü düzenlemekte, ikinci fıkrası ise eşya veya taşınmazın aynından doğan kamu alacaklarının o eşya veya taşınmazın bedelinden öncelikle tahsil edileceği ilkesini getirmektedir. Maddenin son fıkrasında borçlunun iflası halinde İİK 'nun 206'ncı maddesindeki sıraya göre işlem yapılacağı belirtilmiştir.
4949 Sayılı Kanunla değiştirilmeden önce, İİK'nun 206'ncı maddesine göre, "Devlet Hazinesinden doğrudan doğruya veya bilvasıta tahsil olunan vergi ile Devlet tekliflerinden olan mütenevvi resimler" sıra cetvelinde 5'inci sıraya alınıyordu. Ne var ki, 30.07.2003 tarihinde yürürlüğe giren 4949 Sayılı Kanun, İİK' nun 206'ncı maddesinde değişiklik yapmış ve kamu alacakları için ayrı bir sıra öngörmemiştir. İİK' nun 206'ncı maddesine göre "Özel kanunlarında imtiyazlı olduğu belirtilen alacaklar"ın sıra cetvelinde 3'üncü sıraya alınması hususu düzenlenmiş ise de, sözü geçen kamu alacaklarını imtiyaza kavuşturan özel bir kanun hükmü olmadığı gibi, 6183 Sayılı Kanunun ilgili maddelerinin de kamu alacaklarına bu yönde bir imtiyaz sağladığı şeklinde yorumlanması mümkün değildir.
Bu itibarla, davacı alacağının düzenlenen sıra cetvelinde imtiyazsız alacaklarla aynı sıraya alınmasında hukuka aykırı bir yön olmaması nedeniyle icra mahkemesi kararının onanması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı yanın temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, 06.07.2004 gününde oybirliğiyle karar verildi.