Mesajı Okuyun
Old 05-10-2006, 02:42   #2
Av. Can DOĞANEL

 
Varsayılan

**************
TEBLİGATIN GEÇERLİLİĞİ - ŞEKİL
Karar Tarihi : 11.09.2001
Karar No : 11555
Karar Yılı : 2001
Esas No : 10009
Esas Yılı : 2001
Daire No : 2
Daire : HD
**************
(7201 S. K. m. 20, 21, 28)
DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Dava dilekçesi ve duruşma gününün tebliğine dair belgede, davalının adreste oturup oturmadığı ne sebeple o anda adreste bulunmadığı araştırılmamış, beyanda bulunanın imzası alınmamıştır.
Tebligat Yasasının 20, 21 ve özellikle tüzüğün 28. maddesi uyarınca muhatap veya muhatap adına tebliğ yapılabilecek olanlardan herbiri gösterilen adreste bulunmaz iseler tebliğ memurunun, adreste bulunmama sebebini bilmesi muhtemel komşu, yönetici, kapıcı, muhtar, ihtiyar kurulu, zabıta amir ve memurlarından tahkik ederek, beyanlarını tebliğ tutanağına yazıp imzalatması, imzadan çekinmeleri halinde de bu durumu yazarak imzalaması gerekir. Gösterilen şekil geçerlilik koşuludur (YHGK.nun 29.12.1993 tarihli 1993/18-778-876 sayılı kararı). Olayımızda muhatabın ne sebeple adreste bulunmadığı tevsik edilmemiştir. Bu hali ile tebligat geçersizdir.
SONUÇ : Hükmün bu sebeple (BOZULMASINA), sair yönlerin incelenmesine yer olmadığına temyiz peşin harcın yatırana geri verilmesine, 11.9.2001 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. (¤¤)
**************
.: CopyRight by Sinerji A.Ş. :.

Buna göre terk olgusu bu şekilde tespit edilmiş ise muhtarın yaptığı işlem doğrudur. Ancak olması gereken yönünden sizinle hemfikirim, insanların ikametgah kayıtları konusunda hassasiyetlerini arttıracak ciddi tedbirler alınmalı ve kayıtdışı yaşamayı tercih edenlerin bu tercihlerinin sorumluluğunu bir biçimde yüklenmeleri gereklidir.