Mesajı Okuyun
Old 29-04-2015, 10:05   #9
bayanavukat3

 
Varsayılan İflasın ertelenmesindeki tedbir kararının tahliyeye etkisi

Sorunuz üzerinden yıllar geçmiş.Bende bu konuda bir araştırma yapıyorum,sorunuzu ve akabinde cevabını buldum ve bundan sonra araştıran olursa diye paylaşayım dedim.

İflasın ertelenmesi davasında ihtiyati tedbir kararı verilmiş ise borçluya karşı hiçbir takip yapılamaz; açılmış takipler de durur. Bu durumda tahliyeye yönelik mahkeme kararının da infazı mümkün değildir.Bu yöndeki Yargıtay kararı aşağıdadır:

Y.8.HD E.2012/5255 K.2012/7330 T.11.09.2012
Dava: Taraflar arasındaki davanın kabulüne dair verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi, taraflar vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi, gereği düşünüldü:

Karar: Şikayetçi borçlu A… Gıda Tarım ve Hayvancılık Tic. ve San. Ltd. Şti. vekili, müvekkili şirket hakkında Kadıköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2011/917 Esas sayılı iflasın ertelenmesi talepli davada verilen ihtiyati tedbir kararına rağmen icra müdürlüğü tarafından tahliyeyle ilgili takibin devamına karar verilmesinin yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek işlemin iptalini talep etmiştir.

Somut olayda, iflasın ertelenmesi talepli davada verilen ihtiyati tedbir kararı bulunmakta olup, bu durumda borçlu aleyhine 6183 sayılı Kanuna göre yapılan takipler de dahil olmak üzere hiçbir takip yapılamaz, evvelce başlamış takipler de durur. Aynı nedenle ihtiyati tedbir kararı olduğu sürece borçlu aleyhine alınmış tahliye kararının infazı da yapılamaz. İflas ertelemesi davasında verilen ihtiyati tedbir kararının amaçlarından biri de, borçlunun ekonomik durumunun iyileştirilmesine imkan tanınarak borçlarının Ödenmesinin sağlanması olduğuna göre borçlunun bulunduğu yerden tahliye edilmesi bu amacın gerçekleştirilmesini engelleyecektir. Sonuç olarak maddedeki hiçbir takip yapılamaz hükmünden bu aşamada tahliye kararının infazının da mümkün olamayacağının anlaşılması gerekir.

Bu itibarla mahkemece, yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda tahliyeye yönelik mahkeme kararının infazının iflasın ertelenmesi davası kesinleşinceye kadar durdurulmasına karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddine dair hüküm tesisi isabetsizdir.

Sonuç: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. nun 366 ve HUMK. nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA ve taraflarca HUMK. nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK. nun 366/3.maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 11.09.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)