Mesajı Okuyun
Old 25-07-2009, 17:13   #8
Academic

 
Varsayılan

"..........CHP İzmir Milletvekili Canan Arıtman, “işsizlik ve yoksulluğun gittikçe arttığı Türkiye’de, buna parelel olarak erken yaşta evlilikler de artmakta, bu olgu çocuk hakları ihlali ve çocuk istismarı sorunu olarak karşımızda durmaktadır”

Parlamentoda çocuk hakları konusunda sesini duyurmak için büyük çaba gösteren CHP İzmir Milletvekili Canan Arıtman, şimdi de erken yaş evliliklerinin önlenmesi için Meclis Araştırması açılmasını istedi. Arıtman, çocukların insan hakkı ihlallerine, Cinsel İstismarına ve Toplumsal Halk Sağlığı sorununa neden olan erken yaş evliliklerinin önlenmesi, nedenlerinin araştırılması ve gereken önlemlerin alınması amacıyla Meclis Araştırması teklifini verirken bir konunun altını israrla çizdi, “Bu çocuklarımızın insan hakları mücadelesidir.”

-Gerçekten ülkemizde erken yaşta evlilik oranı ürkütücü boyutlarda mı?
Ne yazık ki, ülkemizde erken yaş, yani 18 yaş altı evlilik oranı oldukça fazla. İstatistikler bu rakamın yüzde 35 ler civarında olduğunu söylüyor. Yani bu orana göre ülkemizdeki her üç evlilikten biri erken yaş evliliğidir. Özellikle Anadolu’da, kırsal kesimlerde, kentlerin varoşlarında bu duruma daha çok rastlanmaktadır.

- Erken evlilik başlı başına bir sorun mudur?

Erken yaşta evlilik olgusu bir çocuk hakları ihlali ve çocuk istismari sorunudur. Çocuğa yönelik şiddettir ve toplumsal bir halk sağlığı sorunudur. Erken yaştaki evlilikler, Erken Yaş Gebelik ve Doğumlarına da neden olur ki bu durum hem anne hem de bebek için tehlikelidir. Erken yaş gebeliklerinde anne ve bebeklerin hastalanma, sakatlanma ve ölüm riskleri artar. Erken yaş gebeliklerinde gebelik ve doğuma bağlı anne ölümleri 4 misli daha fazla görülür.

-Erken evliliğin getirdiği sorunlar içinde boşanma da var mı?

Erken yaşta evlilik olgusu bir çocuk hakları ihlali ve çocuk istismari sorunu, çocuğa yönelik şiddet ve toplumsal bir halk sağlığı sorunu olarak karşımıza çıkmaktadır. Ancak bu durumun getirdiği bir başka sorunu da göz ardı edemeyiz. Türkiye’de, gittikçe yoksullaşan halk kesimleri bir taraftan evliliği kurtuluş gibi görürken diğer yandan tam aksi bir durumla karşı karşıya kalmaktadır. Ailenin sosyo-ekonomik düzeyi ne kadar düşükse kız çocuğunun erken yaşta evliliğe zorlanması olasılığı da o kadar yüksek olmaktadır. Erken yaştaki bu zorla evlendirmeler kız çocuklarının okuldan alınmasına ve böylelikle de onların eğitimsizlik, yoksulluk, cahillik ve bağımlılık kısırdöngüsüne hapsedilmesine yol açmaktadır. Yine istatistikler göstermektedir ki, son yıllarda yapılan evliliklerin yüzde 25’i boşanma ile sonuçlanmaktadır. Yani ülkemizde her üç kişiden biri erken evlilik yapıyor, yine her dört kişiden birinin evliliği boşanma ile sonuçlanıyor. Bu sonuçların biri biri ile bağlantılı olmadığını düşünebilir misiniz? Herşeyden önce evlilik kurumu belli sorumluluklar taşımayı gerektirir. Oysa çocuk yaşta evlendirilen iki insandan bu anlamda ne bekleyebilirsiniz.

- Bu konuya hakların ihlali anlamında, dünya nasıl bakıyor?
Bu tarz erken yaşta hatta çocuk yaşta evlilikler kız çocuklarına yönelik bir şiddettir. BM Erken yaş evliliklerini “kız çocuklarını vuran köleliğin modern biçimi” olarak tanımlamaktadır. Kız çocuklarının erken yaşta zorla evlendirilmeleri kadınların toplumdaki eşitsiz konumunu pekiştirmekte, şiddete karşı zayıf hale getirmektedir. Bu evliliklerde aile içi şiddet oranları yüksektir. Evlilik içi tecavüz ve cinsel şiddete maruz kalma tehlikesi de artmıştır.


- Bu evlilikler yasal olarak mı gerçekleşiyor?

Genelde yasal olmayan evlilikler şeklinde oluyor. Sosyo-ekonomik durumu ve eğitimi düşük olan kız çocukları geleneksel rol olan doğurganlığa daha kolay mahkum edilmekte ve daha çocuk yaşta kaldıramayacağı, kaldırmaması gereken bir yükün altına girmeye zorlanmaktadır. Genelde yasal olmayan evlilikler şeklinde olduğu için de, bireyin medeni nikahla kazanacağı haklarından mahrum kalmasına ve mağduriyetine neden olmaktadır. Çocuğun eğitim hakkı, sağlıklı yaşama hakkı, üretime katılma yani çalışma hakkı da elinden alınmış oluyor. Erken evlilikler kadının statüsünün düşmesine ve daha yoğun cinsiyet ayrımcılığına maruz kalmasına yol açmaktadır. Çok uzak değil daha yakın bir zamanda Adalet Bakanlığında yapılan bir çalışmada evlilik yaşının 14’e düşürülmesi teşebbüsü çok ürkütücüdür. Daha kendi çocukluğunu yaşamamış, başta eğitim hakkı olmak üzere bir dizi insan hakkı elinden alınmış, örselenmiş, güçsüz bırakılmış çocuk annelerle toplumumuzu ileriye götüremeyiz. Kalkınmayı, uygarlığı yakalayamayız.
.................................................. ............"

http://www.anayurtgazetesi.com/defau...aber&id=220244

Gayet açık..Erken evlilik çocukların cinsel istismarıdır. 18 yaşından küçüklerin kendi adına kanuni işlem yapamayacakları bir sistemde küçük yaştakilerin evlilik gibi bir kararı kendi adlarına alabileceğini nasıl varsayabiliriz? Anne babanın izni ile 17 yaşında evlendirilme de hukuki bile olsa henüz eğitimini ve vucut gelişimi tamamlanmamış, kişiliği tam oturmamış bir çocuğun yaşıyla orantısız bir sorumluluğun altına girmesi anlamına gelmektedir.

Örnekteki yaşlı erkek çocuk yaştaki genç kız evliliğinde de paranın bazı şeylerin üstünü örtmemesi gerektiğini düşünüyorum. Çok üstüne titrenen ve kazımaya çalıştığımız bazı törelerin bile paranın önünde suskun kaldığı düşünülürse şaırtıcı gelmiyor.

Saygılarımla..