Mesajı Okuyun
Old 18-04-2008, 19:19   #6
Yücel Kocabaş

 
Varsayılan

  1. 11.2.1959 tarih ve 17/15 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında da açıkça yazılı olduğu üzere, bir kamu teşekkülünün görevine giren bir işi yapmayı kararlaştırması idari bir karar olduğu gibi, bu karar uyarınca yapılan plan ve proje çerçevesinde işin görülmesi de birer idari eylemdir. Yol yapımı Belediyelerin görevine dahildir. Bu tür karar ve eylemden zarar gören kişilerin açacakları tazminat davalarına kural olarak idari yargı yerinde bakılır.
  2. Ortada bir plan ve proje yoksa , idare hot be hot bir yere müdahale ediyorsa ( ki buna fiili yol davası diyoruz) o takdirde idarenin eylemi haksız eylem sayılır. Bu keyfi eylemden zarar görenler adli yargıda tazminat davası açabilirler.
  3. Belediye evin bulunduğu taşınmazdan yol geçirmesi halinde ise plan proje olsun veya olmasın adli yargıda kamulaıştırmasız el atma davası açılır.
  4. Ortada plan proje olup olmadığı , belediyeye yapılacak başvuru veya yaptırılacak tespit ile anlaşılabilir. Diye düşünüyorum.
Saygılarımla

İYUK.
,Madde 13

1. İdari eylemlerden hakları ihlal edilmiş olanların idari dava açmadan önce, bu eylemleri yazılı bildirim üzerine veya başka suretle öğrendikleri tarihten itibaren bir yıl ve her halde eylem tarihinden itibaren beş yıl içinde ilgili idareye başvurarak haklarının yerine getirilmesini istemeleri gereklidir. Bu isteklerin kısmen veya tamamen reddi halinde, bu konudaki işlemin tebliğini izleyen günden itibaren veya istek hakkında altmış gün içinde cevap verilmediği takdirde bu sürenin bittiği tarihten itibaren dava süresi içinde dava açılabilir.
T.C.

YARGITAY

3. HUKUK DAİRESİ

E. 2001/4122

K. 2001/4550

T. 21.5.2001

DAVA : Dava dilekçesinde 118.820.349 lira tazminatın faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
KARAR : Davacı Botaş Boru Hatları ile Petrol Taşıma A.Ş. tarafından, davalı Bursa Büyükşehir Belediye Başkanlığı aleyhine yol yapımı sırasında davacıya ait doğalgaz servis hattının hasarlanması nedeniyle oluşan 118.820.349 lira zararın tazmini istenilmiştir.
Davalı, öncelikle görev itirazında bulunmuş, davanın Adli Yargı yerinde açılmaması gerektiğini, Belediyenin kamu hizmeti yapması nedeni ile zararın doğduğunu, ayrıca hasar ile eylem arasında illiyet bağı olmadığını, davacının AYKOME standartlarına aykırı boru hattı döşemesi nedeniyle kusurlu olmadığı nedeniyle davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, bilirkişi tarafından tesbit edilen zarar 86.715.000 liranın tahsili cihetine gidilmiş, hüküm süresinde davalı tarafından temyiz edilmiştir.
11.2.1959 tarih ve 17/15 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında da açıkça yazılı olduğu üzere, bir kamu teşekkülünün görevine giren bir işi yapmayı kararlaştırması idari bir karar olduğu gibi, bu karar uyarınca yapılan plan ve proİe çerçevesinde işin görülmesi de birer idari eylemdir. Bu tür karar ve eylemden zarar gören kişilerin açacakları tazminat davalarına da idari yargı yerinde bakılır.
Bu durumda mahkemece yapılacak iş, idari kararın plan ve proİeye dayalı uygulama alanı içinde kalıp kalmadığı saptanarak; imar planı gereği kamu hizmeti yapılması sırasında görev nedeniyle zarar verilmiş ise idari yargı görevli olduğundan bahisle görevsizlik kararı verilmesi gerekirken eksik inceleme ile davanın kısmen kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine 21.5.2001 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.