Mesajı Okuyun
Old 23-02-2010, 20:45   #6
Avukat_A.K.

 
Varsayılan

Aslında müvekkil M nin kastının olup olmadığı da tam o noktada düğümleniyor. Yani eğer ki B "evet ben paramı aldım (başka borçtan dolayı olan parasını)" derse müvekkilin kastının olmadığı ortada. Çünki o zaman kendisi ile kefil başbaşa kalacak ve hile varsa onun hilesi olacak. Yoksa da eğer K kendiliğinden razı olmuşsa bu duruma katlanacak. Ama B "yok ben almadım para, beni de kandırdı M" derse, işte o zaman biz de ispat edemeyince benim müvekkilimin ödediği parayı, zor bir durumda kalacağız. Bu yüzden de onların ifadelerinin de önemli olduğunu düşünüyorum.

Kaldı ki eğer B, müvekkilimin kendisine parayı ödediğini söyleyerek ipoteğin kaldırılmasına ikna etmişse K yı, bu durum ikisinin arasında. Ne dedi de ikna etti bizim dışımızda.

Ama her iki durumda da (ödeme inkar edilse de, kabul edilse de) M nin kastının olmaması hukuk davasını nasıl etkiler?