Mesajı Okuyun
Old 24-11-2009, 10:19   #6
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan elevent
2007 senesinde 657'ye tabi bir elektrik mühendisinin aldığı kınama cezasına karşı, AİHM'ye yaptığı başvuru lehinde sonuçlandı. (Karaçay-Türkiye Davası).
Sayın elevent'e teşekkür ederiz. Kararın ilgili bölümü aşağıda sunulmuştur:

KARAÇAY/Türkiye Davası

Başvuru No:6615/03 Strazburg 27 Mart 2007

B. Esasa Dair
AİHM, AİHS’nin 13. maddesinin, iç hukukta hak ve özgürlüklerin Sözleşme’de yer aldıkları şekliyle ileri sürülebilmelerini sağlayan başvuru yolunun mevcut bulunmasını güvence altına aldığını hatırlatmaktadır. Dolayısıyla bu hüküm, Sözleşmeye dayanan “savunulabilir bir şikayet”’in içeriğini incelemeye ve uygun tazmin yolunu sunmaya yetkili kılan iç hukuk yolunun varlığını gerekli kılmaktadır (Kudla-Polonya, no: 30210/96).
13. maddenin Sözleşmeci Devletlere getirdiği yükümlülüğün kapsamı, başvuranın şikayetinin niteliğine göre değişmektedir. Buna karşın 13. maddenin gerekli kıldığı başvuru yolu teoride olduğu kadar uygulamada da “etkili” olmalıdır (İlhan-Türkiye, no: 22277/93). 13. madde uyarınca bir “başvuru yolunun etkili olması”, kesin olarak davanın başvuran lehinde sonuçlanması anlamına gelmemektedir.. Aynı şekilde bu hükümde bahsedilen “makam” adli bir makam olmak zorunda değildir. Ancak böyle bir durumda, söz konusu makamın yetkileri ve sunduğu güvenceler, kendisine yapılan başvurunun etkililiğini değerlendirmek için göz önünde bulundurulmaktadır. Bunun yanısıra aralarından biri tek başına 13. maddenin gerekliliklerine cevap veremese de, iç hukuk tarafından sunulan başvuru yollarının tümü, söz konusu gereklilikleri yerine getirebilir (Silver ve diğerleri-Birleşik Krallık, 25 Mart 1983 tarihli karar, ve Chahal-Birleşik Krallık, 15 Kasım 1996 tarihli karar).

Bu davada AİHM, Anayasa’nın 129. maddesi ve 657 sayılı Kanun’un 136. maddesinden, bir uyarma veya ihtar cezasının hukuki denetime tabi olamayacağı sonucunun ortaya çıktığını hatırlatmaktadır. Böylece AİHM, ulusal hukukun, buna benzer bir uyarma cezasına başvuranın itiraz edebilmesi amacıyla ulusal mahkemeye başvuruda bulunma yolunun bulunmasını öngörmediğini tespit etmektedir (mutatis mutandis, Güneri ve diğerleri-Türkiye, no: 42853/98, 43609/98 ve 44291/98, 12 Temmuz 2005 ve sözü edilen Metin Turan kararı). Bundan dolayı başvurana yapılan uyarıya benzer disiplin cezasının verildiği durumlarda etkili başvuru yolunun bulunmaması, olası kötüye kullanımları engelleyecek yada sadece benzeri disiplin tedbirlerinin meşruluğunun denetlenmesini sağlayacak her türlü güvenceden başvuranı mahrum bırakmaktadır.
Sonuç olarak AİHM, iç hukukta benzeri başvuru yolunun bulunmaması nedeniyle AİHS’nin 13. maddesinin ihlal edildiğine kanaat getirmektedir.

Kararın tamamı için: www.inhak-bb.adalet.gov.tr/aihm/karar/karacay.doc