Mesajı Okuyun
Old 13-09-2006, 08:49   #4
Av. Nurgül

 
Varsayılan mirasın reddi

Alıntı:
Yazan ibreti
"Akıl hastası olan erginin velisi" olmaktan söz etmek mükün değildir. Çünkü erginlik ile velayet sona erer ve akıl hastası ise kendisine bir vasi (ya da kayyum) atanması gerekir.

Mirasın reddi niteliği itibari ile tasarrufi bir işlemdir. Akıl hastası olan erginin yapması gereken tasarrufi bir işlem niteliğindeki mirasın reddi ile kendisini halen veli zanneden annenin menfaatleri anılan tasarrufi işlemde çatışır.
(Kaldı ki çatışmasa bile erginlikle velayetin sona erdiği, vasi ya da kayyum atanması gerektiği de göz ardı edilmemelidir.)
Bu halde vesayet makamından izin almadan mirasın reddi çok mümkün görünmüyor.
Mirasın reddinde sürelerle yarışıldığı, bu halde karar çıkmasının zaman alacağı ve sürenin geçirileceği düşünülebilir.
Şayet yapılacak mirasın reddi işlemi akıl hastası olan erginin mutlak surette menfaatine olacak bir işlem ise FARAZİ İRADE kavramı üzerinden (ki o şartlarda ortalama bir insanın mirası reddedeceği varsayımı farazi iradeyi oluşturur) bir yandan MİRASIN REDDİ iradesi ortaya konulup, öte yandan kayyum atanması ya da vasi tayini gibi yasal eksikliklerin giderilmesine dair işlemler yürütülmesi gerekir.

diye düşünüyorum..

Öncelikle ilginize çok teşekkür ederim. Ancak erginlikle velayet kural olarak sona erse bile MK md. 419/3 hükmü;
"Kısıtlanan ergin çocuklar kural olarak vesayet altına alınmayıp velayet altında bırakılır" hükmünü içermektedir. Anladığım kadarıyla, mirasın reddi gibi bir durum söz konusu olduğunda bu kural uygulanmıyor. Tekrar çok teşekkür ediyorum ve iyi çalışmalar diliyorum....