Mesajı Okuyun
Old 24-06-2007, 16:00   #12
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Can DOĞANEL
Ancak sorguya sevk edilmesi ile sorguda Avukat bulundurulması zorunlu olduğundan ivedi olarak Avukat gerekmiş ve o an orada olan biri rica minnet sokulmuş olabilir.


Sayın Doğanel, öncelikle yanıtlarınız için teşekkür ederim.

1- Benim kafamı karıştıran da alıntı yaptığım cümlenizdeki gibi bir olayın olması durumunda; şüpheli/sanığın savunma hakkının kısıtlanmış olup olmayacağıdır. Bir başka deyişle; prosedüre uygun olarak şüpheliye müdafii atanmamışsa,(Sorguda fiilen müdafii bulunmasına rağmen)yapılan işlemler geçersiz değil midir? Ya da böyle bir durumla, hiç müdafii talep olunmadan sorgusu yapılmış bir kişinin arasında bir fark var mıdır?

Alıntı:
Zaten menfaat çatışması olduğunda menfaati zıt tarafların müdafiliğini üstlenmemesi gerektiğini savcılık ve mahkeme de gözetmek durumundadır.

2-Bu küçük ilçemizde tek avukatın olduğunu önceki mesajımda söylemiştim. Peki sözkonusu olayda, müşteki cumhuriyet başsavcısı olsa şüpheliye yine ilçedeki tek avukatın (atanma yöntemini gözden kaçırmadan)müdafii olarak atanması olayda başka tuhaflıkların olduğunu da düşündürür mü?

Alıntı:
Kişi nöbet listesinde değil ise (o gün nöbetçi değil ise) Baro tarafından görevlendirilmediği ortaya çıkar zaten.. Böyle bir durumda ilgili Avukatın görevini gereği gibi yapmadığı ortaya çıkar ki başı birazcık! derde girebilir.

3- Sözkonusu meslektaşımla telefonda görüştüm. Kendisi de şüpheli ile sorgudan önce görüşmediğini beyan etmiştir. Pekiyi, müvekkille görüşmeme nedeni ne olabilir? Görüşmesi için 3-4 saatlik bir süre de varmış...

Kendisine telefonda, bende sorgu zaptından başka bir şey olmadığını, varsa savcılık ifadelerini(Ki tanık da dinlenilmiştir) fakslamasını rica ettiğimizde; kendisinde de başka evrak olmadığını söylemiştir.

Konu başlığı altında 3 üncü maddede "Görevin gereği gibi yapılıp yapılmadığı"hususuna örnek olsun diye bu maddeyi açtım. Daha sonra yazacaklarım baki kalmak kaydıyla...

Saygılarımla