Mesajı Okuyun
Old 23-06-2007, 10:50   #5
AV.SERTANn

 
Varsayılan

"Baro tarafından atanma sonucu takip edilen dosyalara madem ki görev alındı o ozaman yeterli önem gösterilmesi gerekir" şeklinde düşüncemi muhafaza etmekle birlikte hiç bir şey yapılmasa da(yapılmadığı kanaatinde değilim) süreler içinde usuli hükümlerin öngördüğü işlemlerin yapılması,Temyiz,Bozmadan sonra yine davanın görülmesi yine Temyiz,İtiraz gibi diğer usuli işlemleri yapmak bile sanık veya mağdur,katılan için ve tabii ki Ceza Muhakemesi Kanunu hükümlerinin uygulanabilmesi,yerleştirilmesi,Yargıtay'ın (ve ileride İstinaf Mahkemelerinde) İçtihad oluşturulmasına ön ayak olmak bile başlı başına büyük ve vazgeçilmez bir hizmettir.Bir ceza hükmünün temyiz edilmemesi ile temyiz edilmesi arasında dağlar kadar fark vardır.

Örneğin Temyiz ile ilgili olarak şu itiraz öne sürülebilir; "Aman efendim ne var vatandaş da bir beyanla veya iki satırlık bir dilekçe ile hükmü temyiz edebilir"....Fakattt...en en basitinden örneğin Ceza verildiği halde ERTELEME ,Denetimli serbestlik hükmünün bile temyiz edilmesi gerektiğini bunun sanık veya Katılan açısından çok büyük yararları olduğunu vatandaş değil ancak bir avukat takdir edebilir.(Belki de hukuk fakültesinden terk, dilekçe delisi bir vatandaş değilse(çokça rastlanıyor.... ))