AÇILAN DAVA DOĞRUDUR. AÇIKLAMA DİLEKÇESİ VERİLMELİ

Vasiyetnamenin tenfizi davaları eda davaları niteliğinde olup,aslında davalı tapusun iptali ile vasiyet alacaklısı davacı adına tescili talebini içerir.Bu dava da tapu kimin üzerinde kayıtlı ise onun aleyhine açılır. Dolayısı ile açılan dava usul ve kanun uygundur. Bence verilecek bir açıklama dilekçesi ile talebin iptal ve tescile yönelik olduğu sonuç olarak davalıların paydaş bulunduğu şu parsele ait tapunun iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesinin istendiği açıklanmalı.
Diye düşünüyorum.
Aşağıdaki karar da bu görüşümüzü doğrulamaktadır.
T.C.

YARGITAY

2. HUKUK DAİRESİ

E. 2003/2065

K. 2003/3118

T. 10.3.2003

• VASİYETNAMENİN TENFİZİ ( Davacıya Vasiyet Edilen Taşınmazlar Nedeniyle - Taşınmazın Tescili Kapsaması/Eda Davası Olduğu )

• VASİYETE KONU TAŞINMAZLAR ( Mirasçı Adına Tapuya Tescil İçermesi - Eda Davası Hükümlerinin Uygulanması Gereği )

• TAPU İPTALİ -TESCİL ( Mirasçıya Vasiyet Edilen Taşınmaz - Eda Davası Olarak Görülmesi Gereği )

• EDA DAVASI ( Davacıya Vasiyet Edilen Taşınmazlar - Taşınmazın Tescili Kapsaması )

4721/m. 600

743/m. 541

1086/m.388

4722/m. 17

ÖZET : Gayrimenkulleri de ihtiva eden vasiyetnamenin tenfizi davası tapu iptali-tescil mahiyetindedir.
DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davalının aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
2-Mirasçılık ve mirasın geçişi, miras bırakanın ölümü tarihinde yürürlükte olan hükümlere göre belirlenir. ( 4722 S.K. md.17 )
Dava Türk Kanunu Medenisinin 541. maddesine dayalı olarak açılmış vasiyetname hükümlerinin yerine getirilmesi, davacıya vasiyet edilen 823 ve 9 parsel sayılı taşınmazların davacı adına tapuya tescili istemini içeren eda davasıdır.Hüküm açık infazda şüphe ve tereddüde yer vermeyecek nitelikte olmalıdır. ( HUMK. md. 388 ) Bu yön gözetilmeden taşınmazların davacı adına eda hükmünü içerecek şekilde tescili yerine, infazda tereddütlere yer verecek şekilde vasiyetnamenin tenfizine şeklinde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : 1-Hükmün bozma kapsamı dışında kalan temyize konu kesimlerine yönelik davalı temyiz itirazlarının 1. bentte gösterilen nedenlerle REDDİNE,
2-Hükmün 2.bentte gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, 10.03.2003 gününde oybirliğiyle karar verildi.
yarx