Mesajı Okuyun
Old 09-02-2010, 21:06   #2
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Mustafa KIRMIZI
Sayın meslektaşlarım

Araştırmama rağmen konuyla ilgili bir bilgi ve karara rastlayamadım. Konu hakkında bilgisi olan ya da içtihat bulmuş arkadaş varsa bilgisini paylaşırsa sevinirim.

Konut Yapı Kooperatifleri Asnasözleşmesinin ilgili hükmüne göre (17/3) eski ortağın kooperatife karşı tüm hak ve yükümlülükleri yeni ortağa geçer.

Bu hükümden hareketle kooperatife karşı açılmış bulunan derdest bir davadaki davacılık sıfatı da yeni ortağa geçer mi? Başka bir söyleyişle bu davada haksız çıkma durumunda yargılama giderleri ile vekalet ücretinden eski ortak mı yoksa yeni ortak mı sorumlu olur?

Teşekkürler

Av.Mustafa KIRMIZI

Sayın meslektaşım,

Bildiğiniz üzere bir hak veya alacağa sahip olan kişi, o hak veya alacağını, alacağın temliki hükümleri dairesinde, borçlunun rızasına gerek kalmaksızın başka bir kimseye devredebilir. Kooperatif hisse sahibi olan kişi de bu hakkını 3. kişiye devretmiş ise, - Tabi ki devir konusunda kooperatif ana sözleşmesinde bir engel hüküm yoksa anlatımızdan böyle bir engel olmadığı anlaşılıyor- hisseyi (hakkı) devralan kişi, daha önce açılmış bulunan davaya kendiliğinden katılma hakkını kazanmış olur. (HUMK.186)

Alıntı:
T.C.

YARGITAY

18. HUKUK DAİRESİ

E. 2007/6763

K. 2007/9481

T. 8.11.2007

• TEMLİK ( Yargılama Esnasında Dava Konusu Olan Taşınmazın Tapularının Davacı Tarafından Devralındığı - Devralanın Davalının Onayına Gerek Olmaksızın Davacının Yerine Geçebileceği )

• DAVALININ ONAYI ( Gerek Olmaksızın Yargılama Esnasında Dahi Dava Konusu Taşınmazın Tapularını Temlik Alanın Davacının Yerine Geçebileceği/Hak ve Yetkilerini Kullanabileceği - Davacı Sıfatı Yokluğu Nedeniyle Reddedilmemesi Gereği ) )

• DAVACI SIFATI ( Yargılama Esnasında Dava Konusu Taşınmazın Tapularının Devredildiği - Devralanın Davalının Onayına Gerek Olmaksızın Devredenin Yerine Geçebileceği/Yokluğu Nedeniyle Reddedilemeyeceği )

• YARGILAMA ESNASINDA TEMLİK ( Devralanın Temlik Edenin Yerine Geçerek Hak ve Yetkilerini Kullanabileceği - Davacı Sıfatı Yokluğu Nedeniyle Davanın Reddedilmemesi Gereği )

818/m. 162

1086/m. 38, 186

ÖZET : Dava dilekçesinde ortak alanlara elatmanın önlenmesi, projeye aykırı her türlü yapıların kaldırılması ve projeye uygun hale getirilmesi ile zarar bedelinin davalı taraftan tahsili istenilmiştir.Somut olayda dava taşınmazın tapularının davacı tarafından temliki sözkonusudur. Dava konusunun temliki halinde devralan kişi, davalının onayına gerek olmaksızın davacının yerine geçip, onun hak ve yetkilerini kullanacaktır. Mahkeme dava konusunun bir başkasına temliki halinde bunu kendiliğinden gözetmek ve işlem yapmak durumundadır. Mahkeme, yargılama esnasında temlik nedeniyle davacı sıfatı kazanılmadığından davanın reddi yerine, davaya devam ederek işin esası hakkında bir karar vermelidir.

DAVA : Dava dilekçesinde ortak alanlara elatmanın önlenmesi, projeye aykırı her türlü yapıların kaldırılması ve projeye uygun hale getirilmesi ile fazlası saklı kalmak kaydıyla 100.000.000 TL zarar bedelinin davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm dava dışı yeni malik vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

KARAR : Davacı dava dilekçesinde, dava konusu anataşınmazda davalıların kendi bağımsız bölümlerinde ve ortak alanlarda, Kat Mülkiyeti Yasasına ve mimari projeye aykırı tadilatlar yaptığını, bunların kaldırılarak mimari projeye uygun hale getirilmesini, tecavüzlerin önlenmesini, zararın tazminine karar verilmesini istemiş, mahkemece taşınmazın davacıya ait tapularının yargılama sırasında el değiştirdiğinden davacının sıfatı kalmadığından davanın reddine karar verilmiştir.

Dosyadaki bilgi ve belgelerin incelenmesinde davacı Zekeriyanın anataşınmazın 45, 46, 47 ve 48 numaralı bağımsız bölüm maliki olduğu, yargılama devam ederken 30.12.2005 tarihinde A… Balıkevi Turizm Gıda Taş.İnş.San. ve Tic.A.Ş.ye devredildiği, davacı vekili tarafından mahkemeye 30.11.2006 tarihli dilekçe verilerek yeni malikin vekaletnamesini sunarak davacı sıfatıyla davaya kabul edilmesini ve davanın kabulüne karar verilmesini istediği anlaşılmaktadır. Hukuk Usulü Muhakemeleri Yasasının 186. maddesi davanın açılmasından sonra dava konusunun gerek davacı gerek davalı tarafından üçüncü kişiye devir ve temlik edilmesi halinde yapılacak usul işlemini düzenlemiştir.

Somut olayda dava konusunun davacı tarafından temliki sözkonusudur. Yargıtay'ın yıllardan beri kökleşmiş ve kurallaşmış uygulamalarında davacının dava konusunun temliki halinde devralan kişinin davalının onayına gerek olmaksızın davacının yerine geçip, onun hak ve yetkilerini kullanacağını açıkça vurgulamıştır. Mahkeme dava konusunun bir başkasına temliki halinde bunu kendiliğinden gözetmek ve işlem yapmak durumundadır. O halde yasanın açık hükmüne karşın davaya devam edilerek işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.

SONUÇ : Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile şimdilik diğer yönleri incelenmeksizin hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 08.11.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.