Mesajı Okuyun
Old 13-10-2019, 09:46   #6
Destina

 
Varsayılan

Öncelikle 2 gündür vakit ayırıp bana yardımcı olmaya çalıştığınız için size teşekkür ederim.
Müvekkilim (C) aleyhinde 2 delil var:
1-) B ile yaptığı tel. görüşmesi
2-) B’nin aracında bulunan uyuşturucu (uyuşturucunun müvekkilim tarafından B’ye satıldığı iddia ediliyor)
B hakkında alınan arama kararının gerekçesi: Uy. Tic. suçundan sabıkası olan müvekkilim (C) ile yapmış olduğu tel. görüşmesi

Eğer arama kararının dayanağı olan B ile C arasındaki dinleme usule aykırı olursa, arama kararı da geçerliliğini yitirir kanaatindeyim. Usule aykırı dinlemeye istinaden verilmiş bir arama kararı sonucunda B’nin aracında ele geçirilmiş olan uy. maddeler de hukuka aykırı delil niteliğinde olur diye düşünüyorum. Mesele; B ile C arasındaki tel. görüşmesi usule uygun olarak mı dinlenilmiş? İkisi hakkında da dinleme kararı yok. Sadece görüştükleri hat hakkında dinleme kararı var.

USULE UYGUN BİR DİNLEMEDEN SÖZ EDEBİLMEMİZ İÇİN SADECE GÖRÜŞTÜKLERİ NUMARA HAKKINDA DİNLEME KARARININ BULUNMASI YETERLİ MİDİR?

Ben yeterli olmadığını düşünüyorum; çünkü md. 135/4’te dinleme kararında “telefon numarası ve HAKKINDA TEDBİR UYGULANACAK KİŞİNİN KİMLİĞİ BELİRTİLİR” diyor.Ama olayımızdaki dinleme kararında B ve C’nin isimleri yazmıyor. SADECE B İLE C’NİN GÖRÜŞTÜKLERİ NUMARA YAZIYOR (BU USULE UYGUN BİR DİNLEMEDEN SÖZ EDEBİLMEK İÇİN YETERLİ MİDİR?)

Kararda bir de hakkında tedbir uygulanacak kişi olarak A’nın adı yazıyor. Eğer müvekkilim C’yi A aramış olsaydı bence o zaman dinleme usule uygun olurdu (Görüşmenin taraflarından biri olan A hakkında dinleme kararı olduğu için böyle düşünüyorum. Bu durumda dinleme yasal olacağından tesadüfi delilden ya da dinlemeye takılma denilen “dolaylı dinlemeden” söz edilebilirdi. Çünkü bu ikisinden söz edebilmek için ortada yasal bi dinleme olmalı)

Bence olaydaki dinleme yasal değil. Çünkü dinleme kararında görüşmenin taraflarından ikisinin de adı (B ve C) yazmıyor. A’nın adı yazıyor ama görüşmeyi A gerçekleştirmemiş. B VE C’nin GÖRÜŞTÜKLERİ NUMARA YAZIYOR AMA BENCE BU YETERLİ DEĞİL. EĞER YETERLİ OLSAYDI KANUNDA AÇIKÇA (Md. 135/4) “HAKKINDA TEDBİR UYGULANACAK KİŞİNİN KİMLİĞİ BELİRTİLİR” ŞEKLİNDE DÜZENLEME OLMAZDI.

Bulduğum Yargıtay kararlarına göre; Yargıtay, görüşmeyi gerçekleştiren taraflardan sadece biri hakkında (olayımızda B ya da C hakkında) verilmiş bir dinleme kararı olduğu halde dinlemeyi yasal dinleme olarak kabul ediyor ve tesadüfi delilden ya da dolaylı dinlemeden söz edebilmek için öncelikle yasal bir dinleme yani görüşmenin taraflarından biri hakkında verilmiş bir dinleme kararı olmalı diyor.

AMA BEN, “GÖRÜŞMENİN TARAFLARI HAKKINDA (B ve C) DİNLEME KARARI OLMASA BİLE GÖRÜŞTÜKLERİ NUMARA HAKKINDA DİNLEME KARARININ OLMASI DURUMUNDA GÖRÜŞME YASALDIR YA DA DEĞİLDİR” ŞEKLİNDE BİR KARAR BULAMADIM. Elimde emsal karar olmadığı için duruşmada böyle bir savunma yapsam bile heyeti ikna edemeyebilirim diye korkuyorum.