Mesajı Okuyun
Old 14-05-2007, 16:42   #3
Av.Yüksel Eren

 
Varsayılan

Sn .meslektaşımız,
Sn.av. murat kalkan'ın mesajında belirtilen TTK 25. md. ndeki süre ile ilgili Yargıtay kararları aşağıdadır.

Fikir vermesi için ekleme gereğini duydum.

T.C.
YARGITAY
19. HUKUK DAİRESİ
E. 2002/2445
K. 2002/3993
T. 13.5.2002
• TİCARİ SATIŞ SÖZLEŞMESİ ( Satıcının Ayba Karşı Tekeffül Sorumluluğu - Ayıp İhbarında Şekil Şartı )
• AYBA KARŞI TEKEFFÜL SORUMLULUĞU ( Ticari Satış Sözleşmesinde - Ayıp İhbarında Şekil Şartı )
• ŞEKİL ŞARTI ( Ticari Satış Konusu Maldaki Ayıbın İhbarında )
• İHBARDA ŞEKİL ŞARTI ( Ticari Satış Konusu Maldaki Ayıbın İhbarı )
• SATICININ AYBA KARŞI TEKEFFÜL SORUMLULUĞU ( Ticari Satış Sözleşmesinde - Ayıp İhbarında Şekil Şartı )
6762/m.20/3
ÖZET : Davacı, davalıdan alıp yurtdışına ihraç ettiği malların ayıplı olduğunu ileri sürerek uğradığı zararın tazminini istemiştir. Mahkemece ayıp ihbarının süresinde yapıldığının tanık beyanları ile sabit olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Satılan maldaki ayıpların ihbarı herhangi bir şekle tabi tutulmamıştır. Ancak, uyuşmazlık halinde ayıp ihbarının kanıtlanması şekle tabidir. Tacirlerarası ticari satımlarda ayıp ihbarının TTK.nun 20/3. maddede öngörülen şekilde yapıldığı kanıtlanmalıdır. Mahkemece bu yön düşünülmeden yazılı gerekçeyle davanın kabulünde isabet görülmemiştir.

DAVA : Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR : Davacı vekili, müvekkilinin davalıdan 24.03.1997-19.08.1997 tarihleri arasında 13 adet fatura ile 3.724.892.882.-TL. bedelli mal alıp bedelini ödediğini, alınan reflektörlü şeritlerin Sweatshirtlere dikilip Almanya'ya ihraç edildiğini, malların yıkanması sırasında şeritlere dayalı meydana gelen bozulmalar nedeniyle Almanya'daki firmaya 104.697.-DM ceza ödendiğini, müvekkilinin zararı öğrendiği 10.11.1997 tarihinden bu yana çeşitli kereler davalıyı uyardığı ve ihtar çektiği halde zararın giderilmediğini ileri sürerek fazlaya ilişkin hakkı saklı kalmak şartıyla 80.000.-DM. zararın tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili cevabında, davacıya en son 19.08.1997 tarihinde mal teslim edildiğini, malların ayıpsız ve sağlam olduğunu, ilk teslimden yaklaşık bir yıl sonra yapılan ayıp ihbarının dinlenemeyeceğini, davacıya teslim edilen malzemenin sağlam ve ayıpsız olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.

Mahkemece iddia, savunma ve toplanan delillere göre, davacının yurtdışındaki alıcı firmanın ayıp ihbarı üzerine durumu derhal davalıya bildirdiğini, tanık anlatımları ve ibraz edilen belgelerden anlaşıldığı gerekçesiyle 3.385.200.000.-TL.'nin tahsiline manevi tazminat isteminin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.

Davacı, davalıdan alıp yurtdışına ihraç ettiği malların ayıplı olduğunu ileri sürerek uğradığı zararın tazminini istemiştir. Mahkemece ayıp ihbarının süresinde yapıldığının tanık beyanları ile sabit olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Satılan maldaki ayıpların ihbarı herhangi bir şekle tabi tutulmamıştır. Ancak, uyuşmazlık halinde ayıp ihbarının kanıtlanması şekle tabidir. Tacirlerarası ticari satımlarda ayıp ihbarının TTK.nun 20/3. maddede öngörülen şekilde yapıldığı kanıtlanmalıdır. Mahkemece bu yön düşünülmeden yazılı gerekçeyle davanın kabulünde isabet görülmemiştir.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalı yararına takdir edilen 97.500.000.-TL. duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davalıya ödenmesine, peşin harcın istek halinde iadesine 13.05.2002 gününde oybirliğiyle karar verildi.

T.C.
YARGITAY
19. HUKUK DAİRESİ
E. 2004/201
K. 2004/9919
T. 11.10.2004
• TİCARİ SATIM SÖZLEŞMESİNE KONU MALIN AYIPLI OLMASI ( Süresi İçinde Ayıp İhbarında Bulunmayan Alıcının Malı Ayıbı ile Kabul Etmiş Sayılacağı )
• SÜRE ŞARTI ( Ticari Satım Sözleşmesinde Alıcının Ayıp İhbarında Bulunması İçin - Satıcının Ayba Karşı Tekeffül Sorumluluğu )
• AYBA KARŞI TEKEFFÜL SORUMLULUĞU ( Ticari Satım Sözleşmesinde Alıcının Ayıp İhbarında Süre Şartı )
• SATICININ AYBA KARŞI TEKEFFÜL SORUMLULUĞU ( Ticari Satış Sözleşmesinde - Ayıp İhbarında Süre Şartı )
6762/m.25
ÖZET : Dava, satın alınan kumaşın ayıplı olması nedeniyle akdin feshi, teminatın iadesi ve ödenen bedelin istirdadı talebine ilişkindir. Mahkemece yapılan bilirkişi incelemesi sonrası alınan raporda, teslim olunan 7474 metre kumaşın açık ayıplı olduğunun basit muayene ile anlaşılabileceği bildirilmiştir. Bu durumda ayıbın TTK'nun 25. maddesinde belirlenen süreler içinde satıcıya ihbarı gerekirken, ihbarın yasada öngörülen müddet geçirildikten sonra yapıldığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, davacı yanca 7474 metre kumaş yönünden usulüne uygun ayıp ihbarında bulunulmadığından anılan malı ayıbı ile kabul etmiş sayılır. Ancak, sözleşmenin kalanı yönünden ise ayıp ihbarının süresinde yapıldığından, davalı satıcının depolarında olduğu anlaşılan kumaşlar incelenerek ayıplı olup olmadıklarının belirlenmesi, ayıplı iseler akdin feshinin 7474 metre kumaş dışındaki miktar yönünden koşullarının oluştuğunun kabulü gerekir.

DAVA : Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vek. Av. A.P. ile davalı vek. Av. M.B'nin gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR : 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz İtirazlarının reddi gerekmiştir.

2- Davacı, davalıdan satın alınan kumaşların ayıplı olması nedeniyle akdin feshini, teminatın iadesini ve ödenen bedelin istirdadını talep etmiştir.

Taraflar arasındaki sözleşme 71650 metre kumaş satışına ilişkin olup, satım konusu malın 15.01.1998 tarihinde 7474 metresinin davacıya teslim edildiğinde çekişme bulunmamaktadır.

Mahkemece yapılan bilirkişi incelemesi sonrası alınan raporda, teslim olunan 7474 metre kumaşın açık ayıplı olduğunun basit muayene ile anlaşılabileceği bildirilmiştir. Bu durumda ayıbın TTK'nun 25. maddesinde belirlenen süreler içinde satıcıya ihbarı gerekirken, ihbarın yasada öngörülen müddet geçirildikten sonra yapıldığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, davacı yanca 7474 metre kumaş yönünden usulüne uygun ayıp ihbarında bulunulmadığından anılan malı ayıbı ile kabul etmiş sayılır.

Ancak, sözleşmenin kalanı yönünden ise ayıp ihbarının süresinde yapıldığından, davalı satıcının depolarında olduğu anlaşılan kumaşlar incelenerek ayıplı olup olmadıklarının belirlenmesi, ayıplı iseler akdin feshinin 7474 metre kumaş dışındaki miktar yönünden koşullarının oluştuğunun kabulü gerekir.

O halde mahkemece yukarıda açıklanan hususlar gözetilerek inceleme ve araştırma yapılıp, uygun sonuç çerçevesinde bir karar verilmek gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmadığı gibi, bedelinin iadesine karar verilen 7474 metre kumaşın satıcıya iade edilmemiş olması da kabul şekli itibari ile isabetsizdir.

SONUÇ : Yukarıda ( 1 ) sayılı bentte açıklanan nedenle davalının diğer temyiz itirazlarının reddine, ( 2 ) nolu bentte açıklanan nedenle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, vekili YARGITAY duruşmasında hazır bulunan davalı yararına takdir edilen 375.000.000.- TL. duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 11.10.2004 gününde oybirliğiyle karar verildi.