Mesajı Okuyun
Old 21-12-2008, 13:32   #1
üye27169

 
Varsayılan Onu Çok Özledİm!

Seni öyle çok özledim ki… ama bunu söylememe gerek yok değil mi sen her zaman benim içimdesin ve hissettiklerimi biliyorsun,beni gördüğünü, anladığını biliyorum.
11.Nisan.2005 tarihinden, o acı günden beri seni bir an olsun aklımdan çıkarmadım. Seni anmadığım hiçbir günüm geçmedi. Hayatımda her yerde, salonumda, kitaplarda, senin tablonda, telefonda, biblolarda, fotoğraflarda, Askerlik şubesinin önünden her geçişimde, doğum günlerimizde hep sen varsın, bana her şey seni hatırlatıyor. Hep seni konuşmak istiyorum. Herkese seni anlatmak, seni herkesin tanımasını istiyorum.
Hatırlıyor musun?; “ bundan sonra doğum günlerimizde ve evlilik yıl dönümlerimiz de birbirimizi çağırıp hep birlikte olacaktık? Bu günleri yalnız kutlamayacaktık. 18. Nisan. bizim evlilik yıldönümümüz. Oğlun ve kızınla gelir misin? Seni gündüz görüp akşam özlerdim, telefonda sesini duymak isterdim. Bir yıldır yokluğuna nasıl dayandım bilmiyorum. Bana ilk günlerde herkes unutacaksın, dedi. Evet doğruyu söylediler. An geliyor seni unutuyorum. Hatırladığımda seni unuttuğum anlardan utanıyorum.
Kemal in doğum gününde, sensiz olan doğum gününde senin çok sevdiğin evin beni ne kadar sıktı. O evden çıktığımda bir daha gitmeyeceğim dedim. Ama daha sonra yine gittim.
Senden sonra senin gibi bir arkadaşım hiç olmadı. Biliyorum ki olmayacak da!
Bu yazıyı buraya neden yazdığımı merak edenlere;
Meral benim en iyi arkadaşımdı. İkinci bebeklerimize karar verdiğimizde ikimizde bir sürü planlar yaptık. O ilkinde bebeğini kaybetti. Tedavi için uğraştığı sırada benimki doğdu. Daha sonra onun kızı olacağını öğrendik. Onu kıskandım. Benim ikinci oğlum oldu. Onun ilki erkek, ikincisi kız olacaktı. Ama kıskandığımı ona da söyledim. Güldü….oğlun yakışıklı,kızımı sana veririm senin de kızın olur, dedi.
Doğuma gitmeden bir hafta önce sınavımız vardı. Meral in tek dersi kalmıştı. Ama o hafta doğuma gitmesi gerekiyordu, Doktorun doğumu bir hafta geciktirmek için bir hap verdiğini söyledi. “Bebeğe zararı olabilir, boşver bu sefer girme” dedim. “Doktor hiçbir zararı olmaz diyor” dedi. Meral e “ doğumdan korkuyor musun” dedim. “Niye korkayım ki,girip çıkacağım” dedi. Kızının ismini Naz koyacaktı. En son hastaneye gittiği gün sabah yolda görüştük. “Kızımızı almaya gidiyoruz” dediler. Sancısı yoktu, kendi sevkini kendisi aldı. Gittiler……..O gün öğleden sonra aradım. Kız kardeşi “bekliyoruz” dedi.
Ben akşam işten çıktığımda küçüğümle dışarıda gezip Meral i unutmuştum. Akşam saat 10 da aklıma geldiğinde “eve çıkmıştır, bu saatten sonra aramayayım” dedim. Az sonra telefonum çaldı. Bana şaka yapıyorlardı. “ Meral ölmüş,haberin yok mu “ dediler. “ yok “ dedim. Meral ölmez, yazın bebeklerimizi gezdireceğiz, Yarın küçüğümü de alıp Naz ı görmeye gideceğiz, Evi arayamadım. Hastaneyi aradım. Bilgi vermediler.
Eşim Ankara daydı. Tam hatırlamıyorum ama onu ve Meral le ortak görüştüğümüz herkesi aradım herhalde. Kimse cevap vermedi. Herkes Meral in yanındaymış, ertesi sabaha kadar evin içinde gezindim. Sabah gittim. Doğruydu. Bebeği karnındaydı. Ömrümde hiç cenaze görmedim.Görebileceğimi de sanmıyordum. Meral i gördüm. O kadar güzeldi ki…. Bebeği karnında bembeyaz, sadece sağ kulağında iki damla kan, sanki uyanıp gülecek.bu sefer hastaneye seninle bende geleceğim uyan. O gün benim de sanki hayatımın bir bölümünün kapanışıydı. Meral e kalp yetmezliği ve emboli teşhisi kondu.
Askerlik şubesinde töreni yapıldı. Doğum sırasında öldüğü için Meral şehit olmuştu. Daha sonra Ereğli ye mezarlığa götürdük. O gün her gittiğim yere beni Meral in karşılayacağını düşünerek gittim.Evine, askerlik şubesine, Ereğli ye, olmadı….. Meral le o gün hiç karşılaşmadım. Ağladığımı görenler,“akraban mıydı” diye sordular.Arkadaşım dediğimde “hıımm” dediler. artık arkadaşa ağlanacak zaman değil, arkadaşlık diye bir şey yok der gibi.
Ölümünden bir hafta sonra sınav sonucu geldi, “60” aldı son dersini de verip sınıfı geçmişti……Bunu kutlayacaktık. Nerdesin?
Kimin aklına gelirdi, canım arkadaşımın ölümü ile ilgili davada görmekten bile korktuğum doktorunu göreceğimi,ifadesini benim yazacağımı... Tabi ki hiçbir suçlamayı kabul etmiyor. Hayatımda kimseye beddua etmem ama bu doktorun başından da böyle bir olay geçmesini diliyorum.
Meral….her gün 11. Nisan da seni göreceğim umuduyla senin mezarına gelmeyi vaad ettim. 11 Nisan da eşim yine Ankara da, senin mezarına gelemiyorum.Özür dilerim. Sanki buraya yazarsam seni bu şekilde ziyaret etmiş,seni herkese tanıtmakla kendimi biraz affettiririm diye yazıyorum. Afedersin!
Rüyalarımda seninle kızını beraber beğendiğimiz beyaz elbise içinde görüyorum. Seni çok seviyorum ve hiçbir zaman unutmayacağım.

15 Nisan 2006