Mesajı Okuyun
Old 29-06-2011, 14:11   #7
Nisan Çiçek

 
Varsayılan Yalan Tanıklık için Savcılığa suç duyurusunda bulunabilirsiniz.

Alıntı:
Yazan av.özgekaya
Hakaret suçlamasıyla yargılanan şahıs, kendisi aleyhine savcılıkta tanıklık yapan şahsı telefonla arayarak sesini kaydediyor. Tanık bu telefon konuşmasında savcılıkta yalancı şahitlik yaptığını, olay günü orada olmadığını ancak patronu rica ettiği için böyle ifade verdiğini kabul ediyor ve pişman olduğunu belirtiyor.

İlgili tanık mahkemede de savcılıktaki aynı ifadesini verince, tarafımızca aynı anda ses kayıtları dosyaya sunuluyor. Tanık ses kayıtlarıyla ilgili söz alarak " olay günü oradaydım o görüşmeler başka bir olaya dairdi" diyor. Sizce bu ifade bir kabul hükmünde değerlendirilip tanığın, ses kaydındaki konuşmaları içeriğini kabul ettiği anlamına gelir mi?

Mahkeme ses kaydının tanığa ait olup olmadığının tespiti için bilirkişiye dosyayı sevketmedi. Bu durumda yalancı tanıklıktan savcılığa suç duyurusunda bulunsam esas davaya bir etkisi olur mu? Sadece bu ses kaydı yalancı tanıklığı ispatlar mı?
Teşekkürler herkese iyi çalışmalar


Yalancı tanıklık için Savcılığa suç duyurusunda bulunabilirsiniz. Yalancı tanıklık suçunu ispat etmeniz ve mahkemece de bu konuda hüküm verilmesi durumunda esas davayı etkileyeceği kanaatindeyim. Bir diğer alternatif yol da savcı esas davanın (hakaret davası)tamamlanmasını bekleyebilir.Bu durumda da yalancı tanıklıktan hüküm verildiğinde kanun yararına bozmaya gidilir.

Ancak yalancı tanıklık için gizli ses kaydı tek başına delil olarak kabul edilemez.Ayrıca gizli ses kaydı hukuka aykırı delil niteliğinde olup hükme esas alınamaz. Bu konuda aşağıda bir içtihat sunuyorum. Yararlı olacağını umarım. Saygılar.
T.C.
YARGITAY
8. Ceza Dairesi

E:2009/9930
K:2009/13934
T:09.11.2009

Yalan Tanıklık
Hukuka Aykırı Delil

Özet
Sanığın tanıklık yaptığı dosyadaki hazırlık ve mahkeme beyanları arasında çelişki bulunmadığı, katılan ile yaptığı konuşmanın katılan tarafından gizli olarak kasete kaydedildiğinden hukuka aykırı delil niteliğinde olup, hükme esas alınamayacağı şeklindeki mahkeme gerekçesi yerindedir.

5237 s. Yasa m. 272

Gereği görüşülüp düşünüldü:
Sanığın tanıklık yaptığı dosyadaki hazırlık ve mahkeme beyanları arasında çelişki bulunmadığı, sanığın katılan ile yaptığı konuşmanın katılan tarafından gizli olarak kasete kaydedildiğinden hukuka aykırı delil niteliğinde olduğu ve hükme esas alınamayacağı şeklindeki mahkeme gerekçesi yerinde görülmekle;
Mahkemece kanıtlar değerlendirilip gerektirici nedenleri açıklanmak suretiyle verilen beraat kararı usul ve yasaya uygun bulunduğundan, katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün istem gibi (ONANMASINA), 09.11.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.