Mesajı Okuyun
Old 22-09-2008, 16:28   #2
Av. Ela

 
Varsayılan

Umarım yardımcı olur.
Yargıtay 18.HD 2001/844E. 2001/1352K. 19/02/2001

ÖZET : Dava; ismin düzeltilmesi talebine ilişkindir. Haklı sebebin varlığı halinde ismin değiştirilmesi mümkün olup, Yargıtay uygulamalarında kişinin toplum içerisinde bilinip tanındığı ismi ile anılmayı ve onun kayden de taşımayı istemesinin haklı sebep teşkil edeceği kabul edilmiştir.
Dava: Dava dilekçesinde Midrap olan isminin Ahmet Cemil olarak düzeltilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Karar: Davacı, 27.4.2000 tarihli dava açtığı dilekçesinde; nüfus kaydında isminin Midrap ise de, çevrede Ahmet Cemil olarak tanındığını, kayıttaki ismi ile çağrılmadığını ve bu ismin anlaşılması söylenmesi güç olup, halk arasında da gülünç bulunduğunu bu farklılığın kendisini mağdur ettiğini ileri sürerek isminin düzeltilmesini talep ve dava etmiş; dinlenen tanıklar dahi davacıyı doğrular mahiyette beyanda bulunmuşlardır.

Medeni Kanununun 26. maddesine göre, haklı sebebin varlığı halinde ismin değiştirilmesi mümkün olup, Yargıtay uygulamalarında kişinin toplum içerisinde bilinip tanındığı ismi ile anılmayı ve onun kayden de taşımayı istemesinin haklı sebep teşkil edeceği kabul edilmiştir.

Bu durumda, kanuni bir engel de bulunmadığı halde, mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken; isim değiştirmenin asıl sebebinin, karışılan olaylardan kurtulmak niyetine yönelik olduğu kanaatine varıldığı şeklindeki varit bulunmayan gerekçe ile reddi doğru görülmemiştir.

Sonuç: Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 19.2.2001 gününde oybirliği ile karar verildi.