UYAP fikriyle yanlış hatırlamıyorsan 1998 yada 1999 yılında tanıştım. O zaman daha fakülteye bile girmemiştim(ama hedefim belliydi. O zamanlar daha proje aşamasındaydı ve powerpoint sunularıyla anlatılıyordu.
UYAP yani Ulusal Yargı Ağı Projesi. Teoride harika bir fikir. Aslına bakarsanız, pratiğe dökülebilirliği de var ve o açıdan da harika bir mekanizma.
Benim bilgisayar ile tanışıklığım 1986 yılına kadar gider. O tarihlerde insanlara bilgisayar denildiğinde ne olduğu, ne işe yaradığı hakkında kimsenin bir fikri yoktu. O günden bu güne çok şey değişti. Ama maalesef bilgisayar kültürü ve eğitiminde pek fazla bir değişiklik olmadı.
UYAP fikrine dönersek, burada temel noktanın asıl verilerin girişini ve kontrolünü yapacak olan PERSONEL olduğunu düşünüyorum. Daha açık bir ifadeyle, aracı kullanacak olan elin eğitimi ve mahareti. Ancak şu anki Adliye personelimize kızmanın pek de mantıklı olmadığını düşünüyorum, çünkü bu konuda kendilerine yeterince bilgi ve eğitim verildiğini düşünmüyorum.
Ama bu değişebilir. Şu anda adalet yüksek okullarında veya hakim-savcı eğitimlerindeki yeni ve genç personele bilgisayar konusunda ne derece eğitim verildiğini bilemem. Ama şu anda UYAP sisteminde yaşanan aksaklıkların giderilmesi ve sistemin daha ileriye götürülerek daha fonksiyonel hale getirilmesinde, bu aşamalardaki eğitim, bilgilendirme ve bilinçlendirmenin çok önemli olduğunu düşünmekteyim. Ankara’dan Rize’deki duruşmaya yada Kırklareli’deki keşfe telekonferans yoluyla büronuzdan iştirak ettiğinizi bir düşünsenize. Bunlar öyle çok karmaşık yada 50 yıl sonra olabilecek gelişmeler olmayıp, yalnızca gerekli altyapı ve nitelikli personelle gerçekleştirilebilecek projelerdir.
Nitelikli personel sağlanmadığı müddetçe, UYAP projesinin gerekli faydayı göstereceğine inancım bulunmamaktadır.