Mesajı Okuyun
Old 06-07-2009, 17:29   #3
Av. Bülent Sabri Akpunar

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
12. HUKUK DAİRESİ
E. 2006/9707
K. 2006/12902
T. 15.6.2006
• İTİRAZIN İPTALİ DAVASI ( Kefillerin Genel Kredi Sözleşmesine Dayalı Borcun Ne Kadarından Sorumlu Olduğunun Yargılamayı Gerektirmesi - İkrar Edilen Miktar Kadar Borç ve Fer'ileri Üzenideki İtirazın Kaldırılması Gereği )
• MÜTESELSİL KEFİL ( Genel Kredi Sözleşmesinin Kefillerinin Borcun Ne Miktarından Sorumlu Olduklarının Belirlenmesinin Yargılamayı Gerektirdiği - Takip Borçlusunun Takip Konusu Alacağı Bilahere Temlik Alarak Diğer Borçluluarı Genel Haciz Yolu ile Takip Etmesinin Yasaya Uygun Bulunmadığı )
• TAKİP BORÇLUSUNUN TAKİP KONUSU ALACAĞI TEMLİK ALARAK DİĞER BORÇLULARI TAKİP ETMESİ ( Yasaya Uygun Olmadığı - İkrar Edilen Borç ve Fer'ileri Üzerinden İtirazın Kaldırılması Gereği )
2004/m. 68
ÖZET : Borçlulardan birinin takip konusu alacağı bilahare temlik alarak bu borç için genel haciz yoluyla diğer borçluları takip etmesi yasaya uygun bulunmamaktadır.

DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;

Takibe dayanak yapılan genel kredi sözleşmesinde Neft Akaryakıt Ürünleri Koll.Şti., Tuncer Köse ve ortağının asıl borçlu, Tuncay Köse, Kadir Köse, Turpet Petrol ve Mustafa Kıymaz ise müşterek borçlu müteselsil kefil durumundadırlar. Bu takip dosyasında takip borçlusu olan yukarıda belirtilen kişilerin borcun ne miktarından sorumlu oldukları hususu sıfat durumları itibariyle yargılamayı gerektirir. Bu nedenle borçlulardan Kadri Köse'nin takip konusu alacağı bilahare temlik alarak bu borç için genel haciz yoluyla diğer borçluları takip etmesi yasaya uygun bulunmamaktadır. Ancak, borçlu Mustafa Kıymaz'ın borcun 1/4'lük miktarı ile ilgili İİK.nun 68. maddesi kapsamında borç ikrarı bulunduğundan alacaklı hesaplanacak bu miktar üzerinden sorumlu olacağından mahkemece bu miktar ve fer'ileri üzerinden itirazın kaldırılmasına karar vermek gerekirken, itirazın kaldırılması isteminin tümden reddine karar verilmesi isabetsizdir.

SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK.nun 428. maddeleri uyarınca ( BOZULMASINA ), 15.06.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.


T.C.
YARGITAY
19. HUKUK DAİRESİ
E. 2002/7795
K. 2003/5255
T. 21.5.2003
• ALACAĞIN TEMLİKİ ( Alacaklının 3. Şahıs İle Yapacağı Yazılı Temlikname İle Alacağını Borçlunun Rızasını Aramaksızın Temlik Edebileceği )
• BORÇLUNUN RIZASI ( Aramaksızın Alacaklının 3. Şahıs İle Yapacağı Yazılı Temlikname İle Alacağını Temlik Edebileceği )
• TEMLİKNAME ( Alacaklının 3. Şahıs İle Yapacağı Yazılı Temlikname İle Alacağını Borçlunun Rızasını Aramaksızın Temlik Edebileceği )
• KREDİ SÖZLEŞMESİNİN MÜTESELSİL KEFİLİ ( Bankanın Yapacağı Yazılı Temlikname İle Alacağını Borçlunun Rızasını Aramaksızın Temlik Edebileceği )
818/m.109,162
ÖZET : Borcun bizzat borçlu tarafından ifa edilmesinde alacaklının menfaati bulunmadıkça borcun şahsen ifası zorunluluğu yoktur. Borç üçüncü bir şahıs tarafından borçlunun bilgisi dışında tediye edilebilir. Üçüncü şahıs, tediyesi ile alacaklıyı tatmin ettiği miktar nispetinde alacaklının haklarına halef olur. Bu hakların üçüncü şahsa intikali kanundan doğar, alacaklı üçüncü şahıs ile yapacağı yazılı sözleşme ( temlikname ) ile alacağını borçlunun rızasını aramaksızın temlik edebilir.
DAVA : Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili, dava dışı V... Bankasının davalının kefaleti ile yine dava dışı Ş... Ltd. Şti.ne kullandırdığı krediden kaynaklanan alacağının tamamının müvekkilince ödenerek, alacağın temlik alındığını, temlik alınan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine davalının itiraz ettiğini iddia ederek itirazın iptalini talep ve dava etmiştir.
Davalı savunmasında, davacıyı tanımadıklarını ve banka tarafından yapılan temliknamenin geçersiz olduğunu beyan ederek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davalı kefilin, bankanın alacağının davacıya geçtiğinden haberi ve muvafakati bulunmadığından temlikin hukuken geçersiz olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Borcun, bizzat borçlu tarafından ifa edilmesinde alacaklının menfaati bulunmadıkça borçlu borcunu şahsen ifaya mecbur değildir. Borç üçüncü bir şahıs tarafından borçlunun bilgisi dışında tediye edilebilir. Üçüncü şahıs tediyesi ile alacaklıyı tatmin ettiği miktar nispetinde alacaklının haklarına halef olur. Bu hakların üçüncü şahsa intikali BK.nun 109. maddesinde öngörülen koşulların varlığı halinde kanundan doğar. Aynı Yasanın 162. maddesi uyarınca alacaklı, üçüncü bir şahıs ile yapacağı yazılı bir sözleşme ile 162. maddede belirtilen ayrıntılı durumlar dışında alacağını borçlunun rızasını aramaksızın adı geçen üçüncü şahsa temlik edebilir.
Somut olayda davacı, dava dışı V... Bankasının kredi sözleşmesinden doğan alacağının tamamını ödeyerek 12.11.1998 tarihinde noterde düzenlenen temlikname ile banka alacağını BK.nun 162 vd. maddelerine göre temlik almıştır.
Bu durumda mahkemece, davalının kredi sözleşmesinin müteselsil kefili olduğu gözetilerek, davacının davalıdan talepte bulunabileceği alacak miktarının, banka kayıt ve defterleri üzerinde bilirkişi aracılığı ile inceleme yaptırılmak suretiyle saptanması, bu yönde alınacak ayrıntılı rapor ve varılacak uygun sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile davanın reddinde isabet görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenle yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün ( BOZULMASINA ), vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davacı yararına takdir edilen 250.000.000.-TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 21.05.2003 gününde oybirliğiyle karar verildi.
yarx