Mesajı Okuyun
Old 04-12-2006, 23:31   #3
Av. Can DOĞANEL

 
Varsayılan

Ceza Mahkemesindeki ikrarın Hukuk Hakimini bağlayacağına dair bir karar aşağıdadır..
Alıntı:

**************
KIYMETLİ EVRAK/ BONO-ÇEK
KAYIT NO : 21392
**************
Esas Yılı : 1988
Esas No : 8696
Karar Yılı : 1990
Karar No : 132
Karar Tarihi : 25.01.1990
Daire No : 11
Daire : HD
**************

**************
DAVA : Taraflar arasındaki davadan dolayı .... Asliye Hukuk Mahkemesi'nce verilen 16.9.1988 tarih ve 327-518 sayılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenilmekle gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili müvekkilinin gerektiğinde kullanmak üzere imzalayıp oğlu K.'ye verdiği ve onunda kullanmayıp müvekkiline iade ettiği boş imzalı çeki müvekkilinin yazıhanesindeki çekmeceye veya sümen altına bıraktığını buradan çalınarak 27.3.1979 keşide tarihli 6.000.000, TL.den hamiline doldurularak davalı tarafından icra takibine konduğunu müvekkilinin davalıyı tanımadığını hiçbir ilişkisi olmadığını ve bilahare çekteki imzanın müvekkiline ait olmadığını öne sürerek söz konusu çek ile borçlu olmadığının tespiti ile iptalini icra tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili cevabında müvekkilinin ihtiyacı olan bir adet yükleyiciyi davacının Almanya'dan işçi permileri ile getirebileceğini söylemesi ve bu hususta anlaşmaları üzerine davacıya verdiği para karşılığında söz konusu çeki aldığını ve fakat getirmeyince 29.3.1979 tarihinde karşılığı olmayınca müvekkilinin icra takibine geçtiğini söz konusu çek çalınmış olsaydı davacının iptali için gerekli müracaat yapılması gerektiğini, iddianın doğru olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece icra dosyasına, çek'e ihtiyati tedbir dosyası, davacının takibe itiraza ilişkin olarak açtığı davaya, diğer ilgili dosyalara, ... Ağır Ceza Mahkemesi'nin 1979/112. sayılı dava dosyası ve tüm dosya içeriğine dayanılıp, Ağır Ceza Mahkemesi'nce davacının söz konusu çeki davalıdan aldığı paraya karşılık teminat olarak verdiği binnetice karşılıksız çıkması nedeniyle suçun unsurları oluşmadığından, davalı ve arkadaşlarının da çeki çalmadıklarından beraatlerine karar verildiği, davacının önceleri çekteki imzanın kendisine ait olup sair hususların boş olduğu halde çalınıp sonradan doldurulmuş olduğunu davalıyı tanımadığını belirtirken, sonradan bu iddiasını değiştirip çekin tamamen boş iken çalındığını öne sürdüğü, davacının imzanın kendisine ait olduğunu belirtmesinin ikrar olup islah yoluyla dahi ikrardan dönülemeyeceği, ancak ikrar hataya müsterit ise dönülebileceği, oysa böyle bir hatadan bahsedilemeyeceğini zira basiretli bir tacirin fotokopi imzasını dahi tanıması gerektiğini, aksinin hayatın olağan akışına da ters düşeceği, binnetice davacının ikrarı ile bağlı olup söz konusu çekle borçlu bulunduğu sonucuna varılıp, davanın reddine, % 15 inkar tazminatına karar verilmiştir.
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve... Ağır Ceza Mahkemesi'nin Yargıtay'ca onanarak kesinleşmiş olan 1979/122 esas, 1985/36 karar sayılı ve 17.4.1985 günlü ilamında çekin davacı M. tarafından verildiğinin ve tahkikat sonucu imzanın davacıya ait olduğunun tesbit edilerek sanıkların beraatlerine karar verilmiş olmasına, bu tesbitlerin hukuk hakimini de bağlayacağına göre davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, davalılar vekili gelmediğinden duruşma vekillik ücreti tayinine yer olmadığına, aşağıda yazılı bakiye 2500 lira temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 25.1.1990 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
**************
.: CopyRight by Sinerji A.Ş. :.