Mesajı Okuyun
Old 08-02-2012, 06:49   #12
hakarar

 
Varsayılan

Değerli meslektaşlarım; bu konu ile ilgili olarak, Antalya Barosu avukatlarından bir grup, facebook'ta "Eyvallah Etmeyen Avukatlar" adı ile bir grup kurdu ve ilk eylemliliği de bu konu üzerine oldu; ciddi bir faksmardıman faaliyeti başlatıldı. ANCAK, RATİOLEGİS27 rumuzlu üyenin de çok yerinde belirttiği gibi, bu arabuluculuk kurumu, bizatihi garabet bir kurum ve külliyen reddedilmesi gerekiyor; çünkü,
1- ) Öncelikle, geç işlese ve aksaklıkları olsa da, bir kurumsal ve bürokratik yapı olarak, SAV-SAVUNMA-HÜKÜM diyalektiğine vücut veren eğitimli, hak ve yetkileri ile birlikte sorumlulukları da olan meslek mensupları ile(yargıç, savcı, avukat, giderek yazı işleri personeli ve icra ekibi) YÜZ YILLAR ÖNCESİNDEN GELİP, BU GÜNE UZANAN YARGI KURUMU devre dışı bırakılarak, yurttaşların hak talepleri, bu görev, sorumluluk, denetlenebilirlik ve hesap sorulabilirlik niteliklerinden neredeyse tamamen arındırılmış bir ikili ekibin eline teslim edilmektedir.
2- ) Çok daha önemlisi; aslında sanki Devletin egemenlik alanının belirlenmesinde ve egemenliğinin kullanım aracı olarak çok gerilerde imiş gibi görünmekle birlikte, aksine tam da egemenliğin nihai adresi ve aracı olan ve yukarıda belİrttiğim özellikleri ile egemenliğin kullanımının fiili ve moral aracı olan, AVUKATI, YARGICI, SAVCISI, YAZI İŞLERİ VE İCRA PERSONELİ V.D. TÜM YAN UNSURLARI İLE BİRLİKTE, YARGI KURUMUNU DEVRE DIŞI BIRAKMADA ÖN ARAÇ OLARAK KULLANILMAYA KALKILAN BU KURUMLA, ASLINDA DEVLETİN EGEMENLİK ARAÇLARINDAN DA KENDİ KENDİNE VAZGEÇMESİ VE MERKEZİ ULUS DEVLETİN, BU YÖNÜYLE DE TASFİYESİ ÖNGÖRÜLMEKTEDİR.
3-) Uzlaşma kültürünün gelişimine hiçbir medeni ve hukuki itirazımız olmamakla birlikte, bunun neden meslek erbabı ve bir hukukçu meslek örgütüne bağlı olarak faaliyet gösteren avukatlar aracılığıyla yaptırılmadığı; ve yine ulaşılan uzlaşma metninin NEDEN MEVCUT YARGI ORGANININ ÖNEMLİ BİR AYAĞI OLAN HÜKÜM TAHTINDAKİ YARGIÇLARCA SADECE VE SADECE ŞEKLEN DENETLENMESİNİN ÖNGÖRÜLDÜĞÜ, bir diğer ciddi tartışma ve kuşku konusudur.
4- ) Yine son olarak; yukarıda Olay gazetesindeki haberi aktaran meslektaşımızın dikkat çektiği bir diğer çok önemli konuya ben de yineleyerek dikkat çekiyorum: Daha 2008'de taslak hâlinde meclise sunulmuş iken bu hâliyle birdenbire geri çekilmiş olan bu yasanın çıkıp çıkmayacağı bile belli değilken, hakim eskisi bir zat ile, avukatlıkla pek de ilgisi olmadığı açık olan ve avukatlığı sadece sıfat olarak kullandığını sandığım bir eski bakan dışında, avukat olmayı bırakın, aralarında bir tek hukukçunun bile bulunmadığı bir meslekler aşuresinin, bu yasaya böyle sıkıya yapışıp, dernekler kurması ve kurumsal alt yapı hazırlıklarına girişmesi, sizce de doğal ve olağan mıdır? Bence öyledir; çünkü, biz avukatlar tavuk mu yumurtadan, yumurta mı tavuktan paradokslarıyla uğraşırken bu kişiler, böylesi bir yasa ile kendilerine nasıl kapılar açılacağını dört yıl öncesinden beri görmüşler ve görmektedirler.