Konu: Dile saygı
Mesajı Okuyun
Old 19-06-2006, 01:03   #13
irfan AYDIN

 
Varsayılan Ülkemde Azınlık Yoktur.

Sayın
SERİMOZU VE ULZO BEYLER,
Ana fikri DİL KİRLENMESİ olan bir konuyu nerelere taşıdığınızı üzüntüyle izlemekteyim.
Hangi meslek sahibi olunursa olunsun, esas olan insanlar arasında doğru ve hızlı bir iletişimin nasıl kurulabileceğinin bilinmesidir.Bunun da tek yolu, bir ülkede yaşayan bireylerin tamamının ortak bir dillerinin olmasıdır.Ülkemizde ise bu ortak dilin adı TÜRKÇEDİR . Bu sebeplede Türkiyede yaşayan her birey Türkçeyi öğrenmek zorundadır.Aksi takdirde ne kadar iyi niyetli olursak olalım birbirimizi anlamakta sıkıntı çekmemiz kaçınılmazdır.Yani,hangi gerekçeyle olursa olsun ortak dilimiz olan Türkçenin kirletilmesine karşı olanları,desteklemeliyiz.Bana göre ortak dilin kirletlip anlaşılamaz hale getirilmesi Vatana ihanetle eş değerde bir fiilin işlenmesinden farkı yoktur.
Bence iyi hukukçu, istemini ortak dilimiz olan türkçe sözcüklerle anlatabilendir.Halkın anlaması mümkün olmayan sözcüklerle (ing.fransızca,arapça,farsça,latince v.s) istemini anlatmaya çalışan hukukçuyu iyi bir hukukçu olsa dahi,amaçsal yönden iyi bir hukukçu olarak nitelemek mümkün değildir.Çünkü vekiledenlerin tamamı hukuk fakültesi tahsili yapmış değillerdir.
Günümüz Türkiye'sinde,azınlıktan bahsetmek de bence doğru değildir.Çünkü ben, ülkemde yaşayan hiç bir vatandaşı azınlık olarak görmüyorum.Nasıl Türkler bu ülkenin birinci sınıf vatandaşı ise, Rumlar ,Çerkezler , Gürcüler,Lazlar,Boşnaklar,Kürtler,Ahbazlar, Ermeniler , Yahudiler , Romanlar, ve ülkemde yaşayıpta kendilerini Türk soylu olarak kabul etmeyen herkes bu ülkenin birinci sınıf vatandaşıdır.Ülke hepimizindir.Ben bundan böyle ülkemde AZINLIK sözünü duymak istemiyorum.
Kulakdan dolma bilgilerle Vatandaşlarımızın bazılarının kökleri gerekçe gösterilerek Devlet hizmetine alınmadıkları iddiasına da katılmıyorum.Bence bu iddia doğru değildir.Böyle bir ayrım yoktur.Şayet böyle bir yasal düzenleme varsa iddia sahibi dostlarımın bunu açıklaması gerekir.
Aksi takdirde kaynağı söylentiden ibaret olan bilgilere dayanılarak hüküm kurulması ne bir hesap adamına ve ne de bir hukukçuya yaraşır.
Tarihte yaşanan olaylar doğru olarak bilinmeli ancak bu bilinmeler kin ve nefret duygularını harekete geçirmek için değil, ders alınıp da tekrarlanmasını önlemek için olmalıdır.
Şurası asla unutulmamalıdır ki,tarihten ders alınmadığı takdirde,Allah korusun,aynı vahim olayların yeniden yaşanmayacağını kimse garanti edemez.Ben derim ki aklımızı başımıza toplamalı,bugün ve yarınlarda bu topraklarda BİRLİKTE ve MUTLU YAŞAMANIN YOLLARINI ARAMALI,birbirimizle ve Ortak dilimiz olan Türkçe ile sözlük kullanma gereksinimi duymadan anlaşabilmenin keyfini sürmeliyiz. Sevgi ve saygılarımla. İrfan AYDIN