Mesajı Okuyun
Old 02-08-2008, 20:13   #7
Av. Hatun Olguner

 
Varsayılan

Kural olarak çek,senet vb kıymetli evrakın şirketin ticari defter ve kayıtlarında bulunmaması illetten mücerret olan kambiyo senetleri yönünden bir geçersizlik veya karşılıksızlık iddiasıyla karşılaşmalarına neden teşkil etmez. Senedin/çekin şirkete ait ticari kayıtlarda kayıtlı olmaması menfi tesbit davasında bedelsizlik iddiasında bulunmaya yetmeyecektir. Yargıtayın yerleşmiş görüş ve uygulaması da bu yöndedir.

Ancak yargılama sırasında her iki taraf ticari defter ve kayıtlara delil olarak dayanmışsa,daha doğrusu bu iddiayı ileri süren tarafın iddiasına ve delil olarak dayanmak istediği kayıtlara bu yönden karşı taraf itiraz etmemişse bu takdirde ticari kayıtlar delil olabilecektir.

Ve yine,gerçekte alacaklı olmadığı halde,şirketin bir ortağı ile işbirliği yaparak diğer ortağa veya şirkete zarar vermek amacıyla senette alacaklılık/lehtar sıfatını kabul eden kötüniyetli kişinin ve kötüniyetle borçlanan ortağın bu hareketleri hukuken haksız bir fiil teşkil ettiğinden ve haksız fiiller tanık dahil her tür delille kanıtlanabileceğinden,bu sebeple ve yolla tanık,ticari kayıtlar vs her tür delille menfi tesbit davasının kanıtlanabilmesi gerekmektedir. Bu konuda (kötüniyetli borçlanmanın haksız fiil olduğu konusunda)yargıtay kararları olduğunu hatırlıyorum.

Yine ayrıca bu şekilde gerçek olmayan bir alacak için (sahte) senet düzenlenmesi ve icra takiplerine konu yapılması ' bir kamu kurumu olan icra dairesinin aracı kılınması suretiyle nitelikli dolandırıcılık' suçunu teşkil ettiğinden bu konuda C.Savcılığına suçduyurusu yapılması mümkün ve faydalıdır.

----------------------------------------------------------
“…Çekin defterde kayıtlı olmamasının çekin karşılıksız olarak kabulüne yeterli değildir…” 11.HD. 25.2.1983 E. 707, K. 875 (GÜRBÜZ, Hulusi ( Ticari Senetlerin İptali Davaları ve Ticari Senetlere Özgü Sorunlar 1984 sh. 604)
----------------------------------------------------------