Mesajı Okuyun
Old 16-12-2011, 10:27   #283
Av.Nevra Öksüz

 
Varsayılan

Üstadım,

Alıntı:
Yazan Av.Mehmet Saim Dikici
...Belirttiğiniz gibi kanun, alacağın varlığı veya yokluğu konusunda değil, alacağın miktarı bakımından tartışmasızlığı veya belirli olmayı arıyor. Yani alacağın varlığında taraflar anlaştığı halde miktarında anlaşamamış olabilirler... Bu son durumda doğal olarak alacak belirsizdir...

Birşeye bizim günlük hayatta kullandığımız şekilde "belirsiz" demek; bu şeyin kanunun belirttiği anlamda da "belirsiz" olduğu anlamına gelmez. Kanunun "belirsizliğe" yaptığı tanım: davanın açıldığı tarihte, alacaklının, alacağın miktar ve değerini belirleyebilmesininin kendisinden beklenemeyeceği veya bunun imkansız olduğu haldir. Alacak, bu halde belirsizdir. Alacaklı, davayı açtığı tarihte alacağın miktar veya değerini belirleyebiliyor ise bu halde (kanunun düzenlediği anlamda) "belirsiz" değil, "belirli" bir alacak vardır. İşbu belirli alacak taraflar arasında tartışmasız veya açıkça belirli değilse kısmi dava; açıkça belirli ise tam dava açılır.

Alıntı:
Yazan Av.Mehmet Saim Dikici
...Bana bir örnek verebilir misiniz, alacak miktarı taraflar arasında tartışmasız olduğu halde belirsiz olsun?...

Miktar, taraflar arasında tartışmasız ise zaten tam dava ikame etmek gerekecektir; dolayısıyla neden böyle bir örnek istediğinizi anlayamadım üstadım, varmak istediğiniz nokta açısından biraz daha net ve benim algılayabileceğim şekilde sorarsanız elbette gerek varsa örnek verebilirim.

Alıntı:
Yazan Av.Mehmet Saim Dikici
...Alacağın miktarı davacı için belirsiz veya belirlenemez olabilir ama alacak konusunun kendisi niteliği itibariyle bölünebilir bir alacak türü ise ve karşı taraf ile alacağın miktarı konusunda ihtilaf devam ediyorsa neden kısmi davaya konu olmasın ki? ...

Aksine bir iddiamı göremedim; nitekim 27 no'lu mesajımda:

Alıntı:
Yazan Av.Nevra Öksüz
...belirsiz alacak davası, kısmi davanın bir türüdür ve yasakoyucu kısmi davayı 1. Klasik kısmi dava ve 2. Belirsiz alacak davası, olarak ayırmıştır. Yani belirsiz alacak davası, kısmi dava niteliğindedir ve fakat klasik kısmi dava (m.109) ile belirsiz alacak davası (m.107) aynı davalar değildir"...

demişim

Alıntı:
Yazan Av.Mehmet Saim Dikici
... Yani davacı alacaklı alacağın miktarını veya değerini belirleyemeyecek durumda ise veya belirleyebilmesi imkansız ise, alacağın türü bölünebilir bir alacak olması halinde ve alacağın miktarı konusunda da davalı ile aralarında ihtilaf bulunuyorsa HMK.109/1’e göre kısmi dava açabileceği gibi, bunu yapmayıp HMK:107/1’e göre belirsiz alacak davası da açabilir kanaatindeyim...

Katılıyorum Fark şudur ki; burada tüm bir elmadan bahsediyorsunuz; tüm bir elma, yarım bir elmaya da çevrilebilir; lakin yarım bir elmayı tüm elma yapamazsınız

(diye düşünüyorum )

Saygılar...