Mesajı Okuyun
Old 07-09-2011, 13:30   #76
avebrubb

 
Varsayılan uygulamadaki örnekler

yıllarca kurum avukatlığı yapmış birisi olarak Sayın Yiğit sorularınızı şu şekilde yanıtlayabilirim.

Yargıtay'ın tapu malikinin ölümü üzerüne mirasçıları tarafından açılacak kamulaştırmasız el atma davalarında uzun yıllar görüşü "kamulaştırmasız el atma davasında tapu maliki murisin mirasçılarının tamamı davacı olacak yada dava açmayan mirasçıların muvafakati alınacak yada terekeye temsilci tayin edilecektir" şeklinde idi.
El atmanın önlenmesi davalarında mirasçılardan her birinin bağımsız olarak mirasa yapılan tecavüzün önlenmesini talep edebileceklerine karşın, miras taşınmaza ilişkin tazminat davalarında birlikte hareket etmeleri gerektiği yönünde bir yazı da okuduğumu anımsıyorum.

Bu hususu göz önünde bulundurularak terekeye temsilci tayının yada muvafakat için diğer mirasçıların beklendiği yada ek dava açarak diğer mirasçıların da davaya katıldığı şeklinde uygulamalar yaşandı.Ancak bunun aksi yönünde uygulamaların da Yargıtay'ca onandığı dosyalar yaşandı. Nasıl mı? Mahkemece mirasçılardan bir kısmı tarafından kamulaştırmasız el atma davası açıldı. Hüküm kısmında da; ......... sayılı taşınmazda muris ....'nın tapudaki hissesine isabet eden kısmından davacıların veraset ilamındaki hisselerine isabet eden kısmının tapu kaydının iptali ile davalı idare adına yol olarak terkinine yazıldı. kısaca murisin hıssesınden, mirasçılara düşen pay kadarı idare adına geçtı. bakıye kısım yönunden murisin tapu kaydındaki malikliğinin devam ettiği belirtildi.

İntikal konusunda evet sorunlar yasanıyor. Vatandaslar yönünden değil parasını ödeyıp, tapusunu uzerıne almak ısteyen idareler yönünden yasanıyor.Vatandas arsasını belediyeye devrettiği düsüncesıyle parasını alıp cekılıyor. ıntıkal ıslemlerı beledıyeler uzerıne yuk olarak kalıyor.

Mirasçılardan bır kısmı dava açmış ancak söylediğim şekilde hüküm kurulmamışsa bu durumda mirasın tamamının idare adına geçmesi gibi durumlar söz konusu olabiliyor. Bunun için gerek idareler gerekse davacı vekıllerinin hüküm kısmını dikkatli okuması geçen ve kalan hissenin doğru hesaplanması gerekiyor. Yanlışlıkla tam hisse geçmiş ise idare ile görüşülüp mahkeme kararındaki yanlışlık düzeltiriliyor. Zaten tescil işlemleri kararın kesinleşmesi ile yapıldığından tavzih şerhinin de kararı eklenmesi işleri kolaylaştırıyor.