Mesajı Okuyun
Old 16-12-2011, 15:44   #293
Av.Ufuk Bozoğlu

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Nevra Öksüz
Sayın meslektaşım, belirsiz alacak davasında önemli olan alacaklının, başlangıçtaki durumudur (HMK m.107: "Davanın açıldığı tarihte..."). Belirsiz alacak davası ikame edildikten sonra " Karşı tarafın verdiği bilgi ...sonucu alacağın miktarı ...tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu an"(HMK m.107/2) husule gelebilir; yani "davalının cevabı" ile de alacak, belirlenebilir hale gelebilmektedir; lakin bu an, davayı belirsiz alacak davasından çıkarıp kısmi dava haline getirmez. Bu sebeple "davalının cevabı" -"tek başına"- buradaki ayrımı belirleyici kabul edilemez ise de; bundan maada evet kısmi davada "tarafların ne dediği" önemlidir (diye düşünüyorum )


Kanunda ne anlaşılması gerektiği yazıyor üstadım Diğer taraftan karmaşa yaratmayacak şekilde düzenlenebilirdi tabii

Saygılar...

Benim dediğim şu; belirsiz alacak davasında davacının tek başına belirlemesi mümkün olmayan ve kendisinden beklenmeyen bir hal var ve burada özne tek başına davacı,

Oysa kısmi davada dava konusu taraflar arasında tartışmalı olacak ve açıkça belirli olmayacak; bu hal dava açmadan önce de mevcut bulmuş olabilir (İhtara ve tespite verilen cevap vs), dava açıldıktan sonra dilekçeye verilen cevap ile de..İşte bu durum davayı belirsiz alacak davası haline getirmez. (Antiparantez işçi alacaklarını kısmi dava da olarak ikame edebilirim.) Düşüncesindeyim.

Anlayamadığım kanun koyucunun kısmi davayı hangi gerekçe ile ve neden sınırlamaya çalıştığı yönünde?

Saygılarımla,