Sayın Meslektaşım,

Velayet ve şahsi ilişkinin düzenlenmesi hususlarında çocuğun yüksek menfaati önemlidir. Hakimin anlaşmalı protokol olsa da bu hususlara müdahale etme yetkisi 166/3 hükmünce de vardır.

Öte yandan, TMK. 182"...Velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin çocuk ile kişisel ilişkisinin düzenlenmesinde, çocuğun özellikle sağlık, eğitim ve ahlak bakımından yararları esas tutulur." hükmünce de, çocuğun mevcut şartlarına uygun olmayan şekilde yapılan şahsi ilişki düzenlemelerinin kanuna uygun olmayacağı açıktır.

Anlaşmalı boşanma davasında verilen hüküm açacağınız "kişisel ilişkinin yeniden tesis edilmesi" davasında kesin hüküm teşkil etmeyecektir. Kaldı ki, açacağınız davada TMK.2 anlamında kötüniyetle nitelendirilmeniz de mümkün değil. Gelişen koşullara göre yeniden kişisel ilişki tesisi için veya velayetin el değiştirmesi için veya nafaka için dava açılabilecektir.

Olayınızda, tarafların hazırladıkları anlaşmalı boşanma protokolünün "kişisel ilişki" kurulmasına yönelik maddeleri mevcut durum ve yasa karşısında geçersizdir. Kararı uygulama olanağınız bile yok.
Ayrıca TMK. 323 genel hükmü de yasal dayanağınızdır.

Hukukun amacı "böyle anlaşmışsınız baba çocuğu okula başlayana kadar göremez artık" gibi insanlık dışı ve çocuğun zararına bir sonuç değildir.

Saygılarımla,