Mesajı Okuyun
Old 13-10-2009, 11:40   #4
Av. Bülent Sabri Akpunar

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
3. HUKUK DAİRESİ
E. 2004/8440
K. 2004/9335
T. 20.9.2004
• ANLAŞMALI BOŞANMA ( Unsurlarından Biri de Tarafların Boşanmanın Mali Sonuçlarında da Anlaşmış Olmaları Gereği )
• YOKSULLUK NAFAKASI ( Anlaşmalı Boşanma Esnasında Talep Edilmemişse ve Karar Yoksulluk Nafakasını İçermiyorsa Taraflar Açısından Kesin Hüküm Oluştuğundan Sonradan İstenemeyeceği )
• KESİN HÜKÜM ( Anlaşmalı Boşanma Esnasında Yoksulluk Nafakası Talep Edilmemişse ve Karar Yoksulluk Nafakasını İçermiyorsa Taraflar Açısından Oluştuğu - Sonradan Yoksulluk Nafakası İstenemeyeceği )
4721/m.134/3,175
ÖZET : Anlaşmalı boşanmanın unsurlarından biri de tarafların "boşanmanın mali sonuçlarında da" anlaşmış olmalarıdır. Mali sonuçlar yoksulluk nafakasını da kapsamaktadır. Anlaşmalı boşanma esnasında yoksulluk nafakası talep edilmemişse ve karar yoksulluk nafakasını içermiyorsa, taraflar açısından kesin hüküm oluştuğundan sonradan yoksulluk nafakası istenemez.
DAVA : Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

KARAR : Davacı, davalıdan 6.9.2001 tarihinde boşandığını, boşanma sırasında yoksulluk ve iştirak nafakası istemediğini, ancak boşanma neticesinde yoksulluğa düştüğünü ve geçimini sağlamakta zorlandığını iddia ederek müşterek çocuk için aylık 100.000.000 lira iştirak nafakası, kendisi için aylık 50.000.000 lira yoksulluk nafakası bağlanmasını talep ve dava etmiştir.

Davalı, davacıdan terk nedeniyle boşandığını, kendisinin de ekonomik durumunun iyi olmadığını, velayetin kendisine verilmesini savunarak davanın reddini dilemiştir.

Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 50.000.000 lira yoksulluk nafakası ile 25.000.000 lira iştirak nafakasının tahsili cihetine gidilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.

Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir.

Ancak, davalının terk nedeniyle açtığı boşanma davasının duruşmasına gelerek evlilik birliğini yürütmek istemediğini söyleyerek nafaka istemeksizin boşanmayı kabul eden davacı, ayrılmada daha az kusurlu olduğunu ispat etmediği gibi, TMK.nun 134/3. maddesinde düzenlenen anlaşmalı boşanmanın unsurlarından biri de tarafların "boşanmanın mali sonuçlarında da" anlaşmış olmalarıdır. Mali sonuçlar yoksulluk nafakasını da kapsamaktadır. Anlaşmalı boşanma esnasında yoksulluk nafakası talep edilmemişse ve karar yoksulluk nafakasını içermiyorsa, taraflar açısından kesin hüküm oluştuğundan sonradan yoksulluk nafakası istenemez.

SONUÇ : Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün yoksulluk nafakası yönünden BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 20.09.2004 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

yarx