Mesajı Okuyun
Old 28-02-2013, 13:36   #29
Av.Habibe YILMAZ KAYAR

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
2. HUKUK DAİRESİ
E. 2012/2698
K. 2012/22458
T. 25.9.2012

• EVLAT EDİNME (Küçüğün Başka Aile Tarafından Evlat Edinilmiş Olması Gerçek Ana ve Babanın Çocuklarıyla Kişisel İlişkisini Keserse de Gerçek Ailesi İle Aralarındaki Soybağının Gereği Olarak Bu Hakkın İlanihaye Ortadan Kaldırılamayacağı )

• ANA BABA İLE KİŞİSEL İLİŞKİ KURULMASI (Başka Aile Tarafından Evlat Edinilen Küçük İle Koşulların Varlığı Halinde ve Küçüğün Menfaatine Uygun Düştüğü Ölçüde Hakim Kararıyla Bu İlişkinin Yeniden Tesis Edilebileceği )

• KİŞİSEL İLİŞKİSİ KURULMASI TALEBİ (Sosyal İnceleme Raporunda Evlat Edinilen Çocuğun Gerçek Annesini Bildiği ve İlişkilerinin Koparılmasının Küçük Üzerinde Olumsuz Etki Doğuracağı Bildirildiği - Kabulü ile Davacı Öz Anne İle Uygun Sürelerle Tesisi Gerektiği )

• BAŞKA AİLE TARAFINDAN EVLAT EDİNİLME (Davacı Öz Anne İle Davalıların Evlatlığı Küçük Arasında Uygun Sürelerle Kişisel İlişki Tesisi Gerektiği - Sosyal İnceleme Raporunda da Kişisel İlişki Kurulmasının Küçüğün Gelişimine Katkı Sağlayacağının Bildirildiği )

4721/m.17, 282, 314, 325

Çocuklarla Kişisel İlişki Kurulmasına Dair Avrupa Sözleşmesi/m. 4/1-2

Çocuk Hakları Sözleşmesi/m. 9/3

ÖZET : Küçüğün başka aile tarafından evlat edinilmiş olması, gerçek ana ve babanın çocuklarıyla kişisel ilişkisini keserse de, gerçek ailesi ile aralarındaki soybağının gereği olarak bu hakkı ilanihaye ortadan kaldırmaz. Koşullarının varlığı halinde ve küçüğün menfaatine uygun düştüğü ölçüde hakim kararıyla bu ilişki yeniden tesis edilebilir. Sosyal inceleme raporunda; çocuğun gerçek annesini bildiği, annesiyle ilişkisinin koparılmasının küçük üzerinde olumsuz etki doğuracağı, kişisel ilişki kurulmasının gelişimine katkı sağlayacağı bildirilmiştir. İsteğin kabulü ile davacı ile davalıların evlatlığı küçük arasında uygun sürelerle kişisel ilişki tesisi gerekir.

DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup, gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : Davacı, davalılar tarafından birlikte evlat edinilen küçüğün öz annesidir. Evlat edinme; evlatlıkla evlat edinenler arasında soybağı ilişkisi kurar (TMK m. 282/3 )ise de, evlatlığın kendi ailesiyle arasındaki soybağı ilişkisi evlat edinme ile ortadan kalkmaz (TMK m. 314/5 ). Ana ve babasından veya bunlardan birinden ayrılmasına karar verilmiş olan çocuğun, kendi yüksek yararına aykırı olmadıkça ana-babanın ikisiyle de düzenli bir biçimde kişisel ilişki kurma ve bunu sürdürmesi, çocuk için bir hak (Çocuk Hakları Sözleşmesi m. 9/3 )olduğu kadar, çocuklarıyla düzenli şekilde kişisel ilişki elde etmek ve bu ilişkiyi sürdürmek ana ve baba için de bir haktır. Bu tür kişisel ilişki, çocuğun sadece yüksek yararı gerektirdiği takdirde kısıtlanabilir veya engellenebilir (Çocuklarla Kişisel İlişki Kurulmasına Dair Avrupa Sözleşmesi m. 4/1-2 ). Küçüğün bir başka aile tarafından evlat edinilmiş olması, gerçek ana ve babanın çocuklarıyla kişisel ilişkisini keser ise de, gerçek ailesi ile aralarındaki soybağının bir gereği olarak bu hakkı ilanihaye ortadan kaldırmaz. Koşullarının varlığı halinde ve küçüğün menfaatine uygun düştüğü ölçüde hakim kararıyla bu ilişki yeniden tesis edilebilir. Türk Medeni Kanunu'nun 325. maddesinde yer alan düzenleme buna imkan vermektedir. Bu hüküm, olağanüstü hallerin varlığı halinde çocuğun menfaatine uygun düştüğü ölçüde kişisel ilişki kurulmasını isteme hakkının diğer kişilere; özellikle çocuğun hısımlarına da tanınabileceğini öngörmektedir. Davacı, davalılarca birlikte evlat edinilen 21.12.2002 doğumlu küçük Elif'in öz annesidir. Aralarında birinci derecede "kan hısımlığı" (TMK m. 17/2 )ilişkisi vardır. Mahkemenin talebiyle uzmanlarca düzenlenen sosyal inceleme raporunda; çocuğun gerçek annesini bildiği, annesiyle ilişkisinin koparılmasının küçük üzerinde olumsuz etki doğuracağı, kişisel ilişki kurulmasının gelişimine katkı sağlayacağı bildirilmiştir. Dosyada, küçüğün öz annesiyle kişisel ilişkisinin, onun yüksek yararına aykırı düşeceğine ilişkin ciddi sebep ve olgu bulunmamaktadır. Davacı, çocuğunun davalılarca evlat edinildiğini, küçük de annesini bildiğine göre, davacı bakımından artık evlatlıkla ilgili kayıtların gizliliğinden de artık söz edilemez. O halde, isteğin kabulü ile davacı ile davalıların evlatlığı küçük Elif arasında uygun sürelerle kişisel ilişki tesisi gerekirken, davanın reddi doğru bulunmamıştır.

SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple (BOZULMASINA ), temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren on beş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25.09.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Kazncı