Mesajı Okuyun
Old 13-10-2003, 16:42   #2
Av.H.Sancar KARACA

 
Varsayılan

Sayın Sumru;
Boşanma davalarında talep edilen maddi tazminat ile manevi tazminat farklı sebeplere dayalı olarak takdir olunmaktadır.Tazminatın bir türüne hükmedilmesi (hükmedilecek olması) diğeri için de paralel hüküm tesisini gerektirmemektedir.

"Mevcut ve beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen kusursuz veya daha az kusurlu taraf,kusurlu taraftan uygun bir maddi tazminat isteyebilir " (MK .174/1).
"Boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişlik hakkı saldırıya uğrayan taraf,kusurlu olan diğer taraftan manevi tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir" (MK.174/2).
Yukarıdaki koşulların varlığı halinde tazminat takdir edilir.Ve bu hususta hüküm kurulurken,("suç" olarak nitelendirdiğiniz kavramı "kusur" olarak değiştirir isek -ki özel hukukta öyledir) tarafların kusuru , sosyo-ekonomik durumları,manevi tazminat söz konusu ise kişilik haklarına saldırının ağırlığı v.b birden fazla kriter somut olaya uygulanır.
Mal varlığının olmaması ,borçlunun ödeme yükümlülüğünü ortadan kaldırmaz.Mal varlığı ,ödenecek miktarın tayininde dikkate alınır.Öte yandan ,borcu karşılayacak varlığın olup olmaması yükümlülük bakımından değil infaz yönünden önemlidir.
Şimdilik bilgilerinize.