Mesajı Okuyun
Old 06-05-2007, 00:29   #1
Kadir COŞKUN

 
Varsayılan Tüketici Hakem Heyetleri Anayasa' ya aykırı mıdır?

Madde 22 - (Değişik madde: 06/03/2003 - 4822 S.K./29. md.)(*)
Bakanlık, il ve ilçe merkezlerinde, bu Kanunun uygulamasından doğan uyuşmazlıklara çözüm bulmak amacıyla en az bir tüketici sorunları hakem heyeti oluşturmakla görevlidir.
Başkanlığı Sanayi ve Ticaret İl Müdürü veya görevlendireceği bir memur tarafından yürütülen tüketici sorunları hakem heyeti; belediye başkanının konunun uzmanı belediye personeli arasından görevlendireceği bir üye, baronun mensupları arasından görevlendireceği bir üye, ticaret ve sanayi odası ile esnaf ve sanatkar odalarının görevlendireceği bir üye ve tüketici örgütlerinin seçecekleri bir üye olmak üzere başkan dahil beş üyeden oluşur. Ticaret ve sanayi odası ya da ayrı ayrı kurulduğu yerlerde ticaret odası ile esnaf ve sanatkar odalarının görevlendireceği üye, uyuşmazlığın satıcı tarafını oluşturan kişinin tacir veya esnaf ve sanatkar olup olmamasına göre ilgili odaca görevlendirilir.
Bakanlık taşra teşkilatının bulunmadığı il ve ilçelerde tüketici sorunları hakem heyetinin başkanlığı en büyük mülki amir ya da görevlendireceği bir memur tarafından yürütülür. Tüketici örgütü olmayan yerlerde tüketiciler, tüketim kooperatifleri tarafından temsil edilir. Tüketici sorunları hakem heyetinin oluşumunun sağlanamadığı yerlerde noksan üyelikler, belediye meclislerince resen doldurulur.
Tüketici sorunları hakem heyetlerinde heyetin çalışmalarına ve kararlarına esas olacak dosyaları hazırlamak ve uyuşmazlığa ilişkin raporu sunmak üzere en az bir raportör görevlendirilir.
Değeri beşyüz milyon liranın altında bulunan uyuşmazlıklarda tüketici sorunları hakem heyetlerine başvuru zorunludur. Bu uyuşmazlıklarda heyetin vereceği kararlar tarafları bağlar. Bu kararlar İcra ve İflas Kanununun ilamların yerine getirilmesi hakkındaki hükümlerine göre yerine getirilir. Taraflar bu kararlara karşı onbeş gün içinde tüketici mahkemesine itiraz edebilirler. İtiraz, tüketici sorunları hakem heyeti kararının icrasını durdurmaz. Ancak, talep edilmesi şartıyla hakim, tüketici sorunları hakem heyeti kararının icrasını tedbir yoluyla durdurabilir. Tüketici sorunları hakem heyeti kararlarına karşı yapılan itiraz üzerine tüketici mahkemesinin vereceği karar kesindir.
Değeri beşyüz milyon lira ve üstündeki uyuşmazlıklarda tüketici sorunları hakem heyetlerinin verecekleri kararlar, tüketici mahkemelerinde delil olarak ileri sürülebilir. Kararların bağlayıcı veya delil olacağına ilişkin parasal sınırlar her yılın Ekim ayı sonunda Devlet İstatistik Enstitüsünün Toptan Eşya Fiyatları Endeksinde meydana gelen yıllık ortalama fiyat artışı oranında artar. Bu durum, Bakanlıkça her yıl Aralık ayı içinde Resmi Gazetede ilan edilir.(**)(***)
25 inci maddede cezai yaptırıma bağlanmış hususlar dışındaki tüm uyuşmazlıklar, tüketici sorunları hakem heyetlerinin görev ve yetkileri kapsamındadır.
Tüketici Sorunları Hakem Heyetleri Başkan ve üyeleri ile raportörlere verilen huzur hakkı veya huzur ücretinin ödenmesine ilişkin esas ve usuller, bir ayda ödenecek tutar 2000 gösterge rakamının memur aylık katsayısıyla çarpımı sonucu bulunacak miktarı geçmemek üzere Maliye Bakanlığının uygun görüşü alınarak Bakanlıkça belirlenir.
Tüketici sorunları hakem heyetlerinin kurulması, çalışma usul ve esasları ile diğer hususlar Bakanlıkça çıkarılacak bir yönetmelikte düzenlenir.





4077 sayılı yasanın 22 maddesi Anayasanın 9, 37, 138. maddelerine aykırılık teşkil eder mi?

Kanımca bu hüküm Anayasaya aykırıdır. Çünkü Anayasanın 9 maddesi açıktır. " Yargı yetkisi, Türk Milleti adına bağımsız mahkemelerce kullanılır." Yine Anayasanın 37 maddesine göre "Hiç kimse kanunen tabi olduğu mahkemeden başka bir merci önüne çıkarılamaz.
Bir kimseyi kanunen tabi olduğu mahkemeden başka bir merci önüne çıkarma sonucunu doğuran yargı yetkisine sahip olağanüstü merciler kurulamaz."

Bu hükümler karşısında -hernekadar tüketicilere kolaylık sağlanması, uyuşmazlıkların kısa sürede sonuçlanması vs nedenlerle kurulmuş olsa da- ilgili yasa ile kurulan Tüketici Hakem Heyetleri Türkiye Cumhuriyeti Anayasası tarafından bağımsız mahkemelere verilen yargı yetkisini kullanmaktadır ve verdiği kararlar belirli bir miktarın altında kalması koşuluyla tarafları bağlar. Anayasamızın 9, 138. ve takip eden maddelerine göre yargı erki; bağımsız mahkemelerce Anayasa’ya, Kanun ve Hukuka uygun olarak vicdani kanaatlerine göre hüküm verecek bağımsız hakimler tarafından kullanılır. Oysa ilgili kanunla kurulan Hakem Heyetleri tarafların iddia ve savunmaları ışığında yargılama görevi yapmakta ve Baro tarafından görevlendirilen avukat dışında hukukçu barındırmadığı gibi bu heyette görev yapan üyelerin hiçbiri de hakim sıfatı taşımamaktadır. Hukukun vazgeçilmez ilkerinden olan Kanuni Hakim ilkesine aykırılık teşkil eder. Bu nedenlerle kanımca bu hüküm Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ' na aykıdır.

Bu konuda meslektaşlarımın fikirlerini öğrenmek istiyorum. Saygılarımla...