Mesajı Okuyun
Old 26-06-2018, 11:29   #5
Av. Can DOĞANEL

 
Varsayılan

Nafaka yönünden ihtilaf sona ermediği için halen tedbir nafakasının devam ettiğini düşünüyorum. Ne zaman ki nafakaya ilişkin hüküm kesinleşir o zaman tedbir nafakası sona erip yoksulluk nafakasına dönüşür. Bu durumda iştirak nafakası için ilamlı takip yapılabilir. Ancak yoksulluk nafakası yönünden bir kesinleşme olmadığından tedbir nafakası olarak takibe konması gerekir.

Alıntı:
8. Hukuk Dairesi 2016/17504 E. , 2017/1226 K.

"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Takibin Taliki veya İptali

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

KARAR

Borçlu vekili, boşanma kararının kesinleşmediğini, aile mahkemesi kararlarının kesinleşmeden takibe konulamayacağından takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, boşanma kararın henüz kesinleşmediğinden infaz edilemeyeceği gerekçesi ile şikayetin kabulü ile takibin iptaline karar verilmiş, hüküm alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla uygulanması gereken HUMK'nun 443/4 (HMK.nun 367/2.) maddesi gereğince, aile ve şahsın hukuku ile ilgili hükümler kesinleşmedikçe takibe konu edilemezler. Ayrıca, boşanma kararının eklentisi olan tazminat, vekalet ücreti ve yargılama giderine yönelik hükümler de aynı kurala tabidirler. Ancak, boşanma ilamı kesinleştiği takdirde, tazminat, vekalet ücreti ve yargılama gideri isteklerinin takibe konulabilmesi için nitelikleri gözetilerek kesinleşmeleri gerekli değildir (HGK. 28.2.2001 tarih 2001/12-206 E. 2001/217 K. ).
HUMK.nun 443/3. maddesi uyarınca; tedbir nafakası yönünden takip yapılabilmesi için ise ilamın kesinleşmesi koşulu bulunmamaktadır. Bir başka anlatımla tedbir nafaka alacakları kesinleşmeden takip konusu yapılabilir.
Somut olayda; boşanma ilamının ekinde hükmedilen manevi tazminat ve tedbir nafakası alacaklarının tahsili amacıyla, boşanma hükmü kesinleşmeden ilamlı icra takibi başlatılmıştır. Bu durumda takibin tedbir nafakası yönünden devamına imkan kılacak şekilde manevi tazminat, vekalet ücreti ve yargılama giderleri yönünden iptaline karar verilmesi gerekirken tümden iptali doğru değildir.
SONUÇ: Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA,taraflarca İİK'nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 07.02.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.