Mesajı Okuyun
Old 23-01-2017, 11:53   #93
Av.Habibe YILMAZ KAYAR

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
8. HUKUK DAİRESİ
E. 2011/6744
K. 2011/6654
T. 6.12.2011


• TAPU İPTALİ VE TESCİL (Mal Rejiminden Kaynaklanan - Boşanmaya Evliliğin İptaline veya Hakim Tarafından Mal Ayrılığına Karar Verilmesi Durumunda Bu Davalarda Yetkili Olan Mahkemelerin Yetkili Olduğu/Diğer Durumlarda Davalı Eşin Yerleşim Yeri Mahkemesinin Yetkili Olduğu)

• YETKİLİ MAHKEME (Mal Rejiminden Kaynaklanan Tapu İptali ve Tescil/Katkı Payının Tahsili - Boşanmaya Evliliğin İptaline veya Hakim Tarafından Mal Ayrılığına Karar Verilmesi Durumunda Bu Davalarda Yetkili Olan Mahkemelerin Yetkili Olduğu/Diğer Durumlarda Davalı Eşin Yerleşim Yeri Mahkemesinin Yetkili Olduğu)
• MAL REJİMİNİN TASFİYESİ (Tapu İptali ve Tescil - Boşanmaya Evliliğin İptaline veya Hakim Tarafından Mal Ayrılığına Karar Verilmesi Durumunda Bu Davalarda Yetkili Olan Mahkemelerin Yetkili Olduğu/Diğer Durumlarda Davalı Eşin Yerleşim Yeri Mahkemesinin Yetkili Olduğu)
• İLK İTİRAZ (Mal Rejiminden Kaynaklanan Tapu İptali ve Tescil - On Günlük Cevap Süresi İçerisinde İleri Sürülmeyen Yetki İtirazının Reddine Karar Verilerek Davaya Devam Olunması Gerektiği)
• KATKI PAYININ TAHSİLİ (Mal Rejiminden Kaynaklanan - Boşanmaya Evliliğin İptaline veya Hakim Tarafından Mal Ayrılığına Karar Verilmesi Durumunda Bu Davalarda Yetkili Olan Mahkemelerin Yetkili Olduğu/Diğer Durumlarda Davalı Eşin Yerleşim Yeri Mahkemesinin Yetkili Olduğu)
6100/m.7
4721/m.214
1086/m.9
ÖZET : Dava, mal rejiminden kaynaklanan tapu iptali, tescil ve eğer taşınmaz satılmış ise bedelinin faiziyle birlikte davalıdan tahsili, hayata kast nedeniyle davalının katkı payının kaldırılması, kaldırılmaz ise, davacının katkı payının hesaplanarak davalıdan tahsiline karar verilmesi isteğine ilişkindir. Mal rejiminin tasfiyesine ilişkin davalarda boşanmaya, evliliğin iptaline veya hakim tarafından mal ayrılığına karar verilmesi durumunda bu davalarda yetkili olan mahkemelerin, diğer durumlarda davalı eşin yerleşim yeri mahkemesi yetkilidir. İlk itirazlardan olup on günlük cevap süresi içerisinde ileri sürülmeyen yetki itirazının reddine karar verilerek davaya devam olunmalıdır.

DAVA : G.ile M. aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan yargılamasında; mahkemenin yetkisizliğine dair (Eyüp Birinci Aile Mahkemesinden verilen 08.06.2010 gün ve 341/516 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi, gereği düşünüldü:

KARAR : Davacı G. vekili, tarafların 1984 yılında evlendiklerini, müvekkiline babasından kalan 854 ada 296 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki evi vekil edeninin babasının yaptırdığını, davalının hiçbir katkı payı bulunmayan taşınmazı haksız olarak üzerine geçirdiğini, vekil edeninin şahsi malı olan taşınmazın tapu kaydının iptaliyle vekil edeni adına tapuya tescilini, eğer taşınmaz satılmış ise bedelinin faiziyle birlikte davalıdan tahsilini, davalının müvekkilinin hayatına kast etmesi nedeniyle katkı payının kaldırılmasını, bu talep kabul edilmez ise, vekil edeninin katkı payının hesaplanarak davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.

Davalı vekili, davanın tapu iptali ve tescil davası olması nedeniyle Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğunu, ayrıca taşınmazın aynına ilişkin dava olması nedeniyle taşınmazın bulunduğu Kastamonu Mahkemelerinin yetkili bulunduğunu ve Eyüp Birinci Aile Mahkemesi'nin yetkisiz olduğunu açıklayarak, yersiz açılan davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.

Mahkemece, davalının evlilik birliği içinde edinilen şahsi malda diğer eşin katkı payı karşılığı tapu kaydının iptal ve tescil davası olduğu ve taşınmazın Kastamonu Yargı sınırları içinde tapuda kayıtlı olup, taşınmazın aynına ilişkin dava olması nedeniyle HUMK'nın 13. maddesinde yazılı bulunan kesin yetki kuralı ve Aile Hukukundan kaynaklanan ihtilaf olması nedeniyle davanın Kastamonu'da görülmesi gerektiği gerekçesiyle dava dilekçesinin yetki yönünden reddine, karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın Kastamonu Nöbetçi Aile Mahkemesi'ne gönderilmesine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Taraflar, 19.07.1984 tarihinde evlenmişler, davacı eş tarafından Amsterdam Asliye Hukuk Mahkemesi Altıncı Hukuk Dairesi'nin 02.07.2008 tarihinde kesinleşen kararıyla boşanmışlardır. Gaziosmanpaşa İkinci Aile Mahkemesi'nin 05.06.2009 tarih, 1261-636 Esas ve Karar sayılı kararıyla kesinleşen boşanma ilamının tenfizine karar verilmiş ve bu karar da 22.06.2009 tarihinde kesinleşmiştir.

Dava konusu 854 ada 296 parsel sayılı taşınmaz, 05.08.1996 tarihinde satış yoluyla davalı adına tescil edilmiştir.

Eşler arasındaki evliliğin boşanmayla sona erdirilmesine karar verilmesi halinde mal rejimi boşanmayla ilgili dava tarihinden geçerli olmak üzere sona erer. Taraflar arasında evlilik tarihinden 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (TMK m. 170), bir yıl içinde başka mal rejimini seçmediklerinden 4721 sayılı TMK'nın yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihinden boşanma davasının açıldığı tarihe kadar eşler arasında yasal mal rejimi olan edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (4722 s. K. m. 10/1, 4721 s. TMK m. 202/1).

Dava; mal rejiminden kaynaklanan tapu iptali, tescil ve eğer taşınmaz satılmış ise bedelinin faiziyle birlikte davalıdan tahsili, hayata kast nedeniyle davalının katkı payının kaldırılması, kaldırılmaz ise, davacının katkı payının hesaplanarak davalıdan tahsiline isteğine ilişkindir.

TMK'nın 214. maddesinde; mal rejiminin tasfiyesine ilişkin davalarda boşanmaya, evliliğin iptaline veya hakim tarafından mal ayrılığına karar verilmesi durumunda bu davalarda yetkili olan mahkemelerin, diğer durumlarda davalı eşin yerleşim yeri mahkemesinin yetkili olduğu düzenlenmiştir. Bir başka anlatımla, bu nitelikteki davalarda HUMK'nın 13. maddesindeki yetki değil; konuyla ilgili özel düzenlemelerin yer aldığı 4721 sayılı TMK'nın 214. maddesindeki yetki kuralı geçerlidir. Mahkemenin HUMK'nın 13. maddesinde yazılı bulunan kesin yetki kuralının uygulanması gerektiğine ilişkin görüşüne katılma olanağı bulunmamaktadır.

Kaldı ki, dosya kapsamındaki bilgi ve belgelere göre, davalı Hollanda'da ikamet etmektedir. Boşanma davası Hollanda'da açılmış ve kesinleşmiştir. Tenfiz (tanıma) kararı ise Gaziosmanpaşa Aile Mahkemesi'nce verilmiştir. Bunun yanında davalının dava dilekçesi ile avukatına verdiği vekaletnamedeki adres aynı olup, İstanbul-Bayrampaşa'daki adrestir. Bu durumda esasen yetki itirazının genel hükümlere yani HMK'nın 7. (HUMK'nın 9.) maddesine göre. belirlenmesi gerekir. Sözü edilen kanun hükmüne göre davalının Türkiye'deki daimi adresi Bayrampaşa'daki adres olduğuna, davanın niteliği gereği ve vatandaşlık durumu gözetildiğinde Hollanda Mahkemeleri olamayacağına göre davalının ikametgahı olan İstanbul-Bayrampaşa Mahkemesi olur. Yetki itirazı bu bakımdan yerinde görülmemektedir. Bundan ayrı mal rejimi davalarının özelliği gereği bu tür davalarda kesin yetki kuralı uygulanamaz. Bu nedenle olayda HMK'nın 12. (HUMK'nın 13.) maddesinin uygulama yeri yoktur.

Somut olayda; davalıya dava dilekçesi usulüne uygun olarak 16.09.2009 tarihinde tebliğ edilmiş olup, davacı vekili 27.10.2009 tarihli dilekçeyle yetkisizlik itirazında bulunmuştur. HMK'nın 7. (HUMK'nın 9.) maddesindeki yetki itirazı ilk itirazlardan olduğundan davalı yan, az yukarıda açıklandığı gibi 10 günlük cevap süresi içinde süresinde yetki itirazında bulunmadığına göre, yetki itirazının reddi ile davaya devam edilmesi gerekirken, süresinde yapılmayan yetki itirazının kabulüne karar verilerek yetkisizlik kararı verilmesi doğru olmamıştır.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile usul ve kanuna aykırı bulunan hükmün 6100 sayılı HMK'nın geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nın 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA ve peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 06.12.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



T.C.
YARGITAY
8. HUKUK DAİRESİ
E. 2012/23
K. 2012/6572
T. 29.6.2012

• MAL REJİMİNİN TASFİYESİ ( Bu Davalarda Boşanmaya Evliliğin İptaline veya Hakim Tarafından Mal Ayrılığına Karar Verilmesi Durumunda Bu Davalarda Yetkili Olan Mahkemelerin Yetkili Olduğu )
• YETKİLİ MAHKEMENİN BELİRLENMESİ ( Mal Rejiminin Tasfiyesi Davası - Boşanmaya Karar Veren Mahkemenin Yetkili Olması )
BOŞANMA ( Mal Rejiminin Tasfiyesi Davası - Boşanmaya Karar Veren Mahkemenin Yetkili Oluşu )
4721/m.214
6100/m.9,13
ÖZET : Dava, mal rejiminin tasfiyesine ilişkindir.Mal rejiminin tasfiyesine dair davalarda boşanmaya, evliliğin iptaline veya hakim tarafından mal ayrılığına karar verilmesi durumunda, bu davalarda yetkili olan mahkemeler mal rejiminin tasfiyesi davasına bakmakla yetkilidir. Eldeki dava, mal rejiminin tasfiyesine dair olup; boşanmaya karar veren yerel mahkemesinin yetkili olduğu dikkate alınarak bir karar verilmesi gerekir.

DAVA : A. ile A. aralarındaki mal rejiminin tasfiyesi davasında mahkemenin yetkisizliğine dair Nevşehir Aile Mahkemesi'nden verilen 12.05.2011 gün ve 204/309 Sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi; davacı tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi, gereği düşünüldü:

KARAR : Davacı, davalıyla 2007'de evlendiklerini ve 2011'de boşandıklarını, evlenirken düğünde kendisine hediye olarak takılan 9 adet her biri 30 gram altın bileziği davalının bozdurarak borçlarını ödemek için kullandığını, ancak sonradan bunları kendisine iade etmediğini; ayrıca evlilik birliği içerisinde kendisinin de katkıları ile 77 ... ... plakalı aracı edindiklerini, bu sebeplerle fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla davalıda kalan her biri 30 gram olan 22 ayar 9 adet altın bileziğin mevcutsa aynen değilse misliyle, 77 ... ... plakalı aracın yarı bedelinin tahsiline karar verilmesini istemiştir.

Davalı vekili, cevap süresi içinde davalının ikametgah mahkemesi olan Merzifon mahkemesinin yetkili olduğundan yetkisizlik itirazında bulunmuş ve davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.

Mahkemece; davalı tarafın yetki itirazının süresinde olduğu, davalının Merzifon'da ikamet ettiği ve genel hükümler uyarınca davalının ikametgahı mahkemesinin yetkili olduğu gerekçesiyle dava dilekçesinin yetkisizlik sebebiyle reddine, karar kesinleştiğinde talep halinde dava dosyasının görevli ve yetkili Merzifon Asliye ( Aile ) Mahkemesi'ne gönderilmesine karar verilmiş, hüküm; davacı tarafından temyiz edilmiştir.

Taraflar, 26.10.2007 tarihinde evlenmişler, 10.03.2011 tarihinde açılan boşanma davasının kabul edilerek 15.03.2011 tarihinde kesinleşmesiyle boşanmışlardır. Dava, mal rejiminin tasfiyesine ilişkindir. T.M.K.nun 214/2. maddesinde; mal rejiminin tasfiyesine dair davalarda boşanmaya, evliliğin iptaline veya hakim tarafından mal ayrılığına karar verilmesi durumunda, bu davalarda yetkili olan mahkemelerin yetkili olduğu düzenlenmiştir. Bir başka anlatımla, bu nitelikteki davalarda H.U.M.K.nun 9. ve 13. maddesindeki yetki değil; konuyla ilgili özel düzenlemelerin yer aldığı 4721 Sayılı T.M.K.nun 214. maddesindeki yetki kuralı geçerlidir.

Somut olayda, taraflar Nevşehir Aile Mahkemesi'nin 15.03.2011 tarih 175-152 Esas ve Karar sayılı ilamıyla boşanmışlardır. Eldeki dava, mal rejiminin tasfiyesine dair olup; T.M.K.nun 214/2. maddesi uyarınca boşanmaya karar veren yerel mahkemesinin yetkili olduğu dikkate alınarak bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde mahkemenin yetkisizliğine karar verilmesi doğru olmamıştır.

SONUÇ : Davacının temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün açıklanan sebeplerle 6100 Sayılı H.M.K.nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla H.U.M.K.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, H.U.M.K.nun 440/111-1, 2, 3 ve 4. bentleri gereğince ilama karşı karar düzeltme yolu kapalı bulunduğuna ve 18,40.-TL peşin harcın istenmesi halinde temyiz eden davacıya iadesine, 29.06.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi






T.C.
YARGITAY
8. HUKUK DAİRESİ
E. 2014/12820
K. 2015/12826
T. 10.6.2015

• MAL REJİMİNDEN KAYNAKLANAN ALACAK İSTEMİ ( Görevli ve Yetkili Mahkeme - Uyuşmazlıkta T.M.K.'nun 214/2. Md. Uyarınca Boşanma Davasının Görüldüğü Mahkeme Olan Aile Mahkemesi Görevli ve Yetkili Olduğu )
BOŞANMA DAVASININ GÖRÜLDÜĞÜ MAHKEMENİN YETKİLİ OLMASI ( Mal Rejiminden Kaynaklanan Alacak İstemi - Uyuşmazlıkta T.M.K.'nun 214/2. Md. Uyarınca Boşanma Davasının Görüldüğü Mahkeme Görevli ve Yetkili Olduğu/Mahkemece Yetkisizlik Kararı Verilmesinin İsabetsizliği )
• YETKİLİ MAHKEME ( Mal Rejiminden Kaynaklanan Alacak İstemi - Uyuşmazlıkta T.M.K.'nun 214/2. Md. Uyarınca Boşanma Davasının Görüldüğü Mahkeme Olan Aile Mahkemesi Görevli ve Yetkili Olduğu Gözetileceği )
4721/m.214/2
4787/m.4
ÖZET : Dava, mal rejiminden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Somut olayda; mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak istemi T.M.K.nın 214/2. maddesi uyarınca boşanma davasının görüldüğü mahkeme olan Aile Mahkemesi görevli ve yetkili olduğu halde, uyuşmazlığın hatalı nitelendirilmesi sonucunda yetkisizlik kararı verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Mahkemece iddia ve savunma çerçevesinde taraf delilleri toplanıp tartışılıp değerlendirilerek talebin esası hakkında olumlu olumsuz bir karar verilmesi gerekir.

DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : Davacı H. vekili, tarafların boşandıklarını, boşanmaya dair kararın kesinleştiğini, davacının rahatsızlıkları sebebiyle 1999 yılının Temmuz ayında tarafların fiilen ayrıldığı 2009 yılının Haziran ayı ortalarına kadar sahibi olduğu eczanenin tüm mali sorumluğunu davalının üstlendiğini, gelirlerini ve giderlerini düzenlediğini, davalının bu dönemde davacının banka hesaplarından kendi banka hesaplarına sebepsiz EFT havaleleri yaptığını açıklayarak fazlaya dair haklar saklı kalmak kaydıyla 30.000,00 TL alacağın faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.

Davalı S. vekili, davanın reddini savunmuştur.

Mahkemece; yetkisizlik kararı verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Taraflar 16.10.1991 tarihinde evlenmiş, 20.7.2009 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne dair kararın 2.4.2012 tarihinde kesinleşmesiyle, mal rejimi sona ermiştir ( T.M.K.nun 225/2.m. ) Sözleşmeyle başka mal rejimi seçilmediğinden, eşler arasında 1.1.2002 tarihine kadar mal ayrılığı ( T.K.M.'nin 170.m. ), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarihe kadar ise yasal edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir. ( T.M.K.nun 202, 4722 S.Y.nın 10. m. ).

Maddi olayları ileri sürmek taraflara, hukuki nitelendirme hakime aittir ( H.M.K.nın 31.md. ). İddianın ileri sürülüş şekline göre dava, mal rejiminden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.

Bu davaların çözüm yeri 4787 Sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanun'un 4. maddesi gereğince Aile Mahkemeleridir. Aile Mahkemesi kurulmayan yerlerde ise Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca belirlenen Asliye Hukuk Mahkemeleri'nde davanın Aile Mahkemesi sıfatıyla görülüp karara bağlanması gerekir. Görev kamu düzenine dair olmakla yargılamanın her aşamasında kendiliğinden gözönünde bulundurulur. T.M.K.nın 214/2. maddesinde; mal rejiminin tasfiyesine dair davalarda boşanmaya, evliliğin iptaline veya hakim tarafından mal ayrılığına karar verilmesi durumunda bu davalarda yetkili olan mahkemelerin yetkili olduğu düzenlenmiştir.

Bu açıklamalar ışığında somut olaya gelince; dava ilk olarak İzmir Asliye Hukuk Mahkemesi'ne açılmış ve İzmir 13. Asliye Hukuk Mahkemesi'nce davanın T.M.K.nun 215, 219, 229 ve 230. maddelerinde belirtilen hükümler çerçevesinde Aile Mahkemesi'nde görülmesi gerektiği belirtilerek İzmir Aile Mahkemesi'ne görevsizlik kararı verilmiş ve bu karar 28.12.2012 tarihinde temyiz edilmeden kesinleşmiştir.

İzmir Aile Mahkemesi'nce ise davanın mal rejiminin tasfiyesine dair bir dava olmadığı, genel yetki kuralı gereği davanın davalının yerleşim yerinde açılması gerektiği, Manisa Aile Mahkemesi'nin yetkili olduğu belirtilerek Manisa Aile Mahkemesi'ne yetkisizlik kararı verilmiştir.

Dava, mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak istemine dair bulunduğuna göre, T.M.K.nın 214/2. maddesi uyarınca boşanma davasının görüldüğü mahkeme olan İzmir Aile Mahkemesi görevli ve yetkili olduğu halde, uyuşmazlığın hatalı nitelendirilmesi sonucunda yetkili mahkemenin Manisa Aile Mahkemesi olduğuna değinilerek yazılı şekilde yetkisizlik kararı verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Mahkemece iddia ve savunma çerçevesinde taraf delilleri toplanıp tartışılıp değerlendirilerek talebin esası hakkında olumlu olumsuz bir karar verilmesi gerekir.

SONUÇ : Davacı vekilinin temyiz itirazlarının bu sebeple kabulüyle hükmün 6100 Sayılı H.M.K.nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 Sayılı H.U.M.K.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca H.U.M.K.nun 388/4. ( H.M.K.m.297/ç ) ve H.U.M.K.nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 25,20 TL peşin harcın istenmesi halinde temyiz eden davacıya iadesine, 10.06.2015 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

KARŞI OY :

Davacı, boşandığı eski eşi olan davalının kendisine ait eczaneyi işletmesine yardım ettiği sırada eczane gelirinin bir bölümünü hile yoluyla kendine mal ettiğini belirterek tazminat ( alacak ) isteminde bulunmuştur.

Evliliğin devam ettiği sırada eşlerin birbirinden olan bütün mali taleplerin Aile Hukukundan kaynaklanacağı ve bütün bu gibi taleplere dair davalara Aile Mahkemesi'nin bakması gerektiği söylenemez. Eşlerin aile mal rejiminden kaynaklanan borç ilişkileri dışında, özel hukuka dair borç ilişkileri de vardır. Bu sebeple eşler birbiriyle borçlandırıcı sözleşme yapabilecekleri gibi, kambiyo borcu altına girebilir; haksız eşlem ve sebepsiz zenginleşme sebebiyle sorumlulukları da oluşabilir.

Davacının dava dilekçesinde açıkladığı talebin niteliği göz önüne alındığında; davacının talebine 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 2. kitabından kaynaklanan aile mal rejiminin tasfiyesiyle ilgili bir alacak talebi niteliği vermez. Bu talep, Türk Borçlar Kanunu'nun genel hükümlerine ( haksız eylem sebepsiz zenginleşme T.B.K.nın 49. vd. ) dayalı bir alacak ( tazminat ) hukuki niteliğini taşıdığından; görevli mahkeme Aile mahkemesi olmayıp; Asliye hukuk mahkemesidir.

Bir davada hem "görev" hem de "yetki" itirazı mevcut ise; mahkeme kendisinin de re'sen gözeteceği "görev" hususunu daha önce incelemeli ve karara bağlanmalıdır. Bu durumda, yetkisizlik kararı veren Aile Mahkemesi görevli olmadığından; aynı yerdeki Asliye hukuk mahkemesinde yetki itirazı ayrıca incelenmek üzere görevsizlik kararı vermelidir. Mahkeme yetki itirazını incelemede görevli değildir.

Açıkladığımız sebeplerle mahkemenin yetkisizlik kararının bozulması gerektiğini düşünüyor; Değerli çoğunluğun bozma sonucuna katılmakla birlikte, bozma gerekçesine katılmıyoruz.

Kazancı