Mesajı Okuyun
Old 02-06-2008, 14:07   #2
Sinerji Hukuk Yazılımları

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
6.Hukuk Dairesi

Esas: 2004/2748
Karar: 2004/2899
Karar Tarihi: 19.04.2004

ÖZET: Satış yoluyla paylaştırılması istenen taşınmaz üzerinde bina, ağaç vs. gibi bütünleyici parça bulunuyorsa ve bunların da bir kısım paydaşlara aidiyetine ilişkin tapuda şerh varsa veya bu hususta tüm paydaşlar ittifak ediyorlarsa ve bütünleyici parça ana taşınmazın değerinde bir artış öngörüyorsa, o takdirde oran kurulması ve satış parasının bu oran esas alınarak dağıtılması gerekir. Oran kurulurken arzın ve bütünleyici parçaların değeri dava tarihi itibariyle ayrı ayrı belirlenir. Bu değerler toplanarak taşınmazın tüm değeri saptanır. Bulunan bu değerin yüzde ne kadarının arza, ne kadarının bütünleyici parçaya isabet ettiği hesap edilir. Satış sırasında elde edilecek bedelin bölüştürülmesi de bu esaslara göre yapılır.

(4721 S. K. m. 698, 699, 703) (1086 S. K. m. 565, 569)

Dava: Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan paydaşlığın giderilmesi davasına dair karar davalılardan S.Ö. tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.

Karar: Dava bir adet taşınmazın paydaşlığının giderilmesine ilişkindir. Mahkemece satış kararı verilmiş, hüküm davalı S.Ö. vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Dosya kapsamına, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerekçelere, taşınmaza satış aşamasında yeniden değer takdir edilebileceğine göre, temyiz eden davalı S.Ö. vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.

Davacı, dava dilekçesinde, tarafların dava konusu edilen 3 no'lu parsele birlikte malik olduklarını, taşınmazın paylı oluşunun tasarrufunda olumsuzluklar yarattığını, taraflar arasında aynen bölüşülmesinin de mümkün olmadığını belirterek, taşınmazın satışı suretiyle paydaşlığın giderilmesini talep etmiştir. Davalı S.Ö., davayı kabul etmediğini, mahkemenin ve yasaların takdirine bıraktığını belirtmiş, diğer davalılar duruşmalara katılmamıştır.

Satış yoluyla paylaştırılması istenen taşınmaz üzerinde bina, ağaç vs. gibi bütünleyici parça bulunuyorsa ve bunların da bir kısım paydaşlara aidiyetine ilişkin tapuda şerh varsa veya bu hususta tüm paydaşlar ittifak ediyorlarsa ve bütünleyici parça ana taşınmazın değerinde bir artış öngörüyorsa, o takdirde oran kurulması ve satış parasının bu oran esas alınarak dağıtılması gerekir. Oran kurulurken arzın ve bütünleyici parçaların değeri dava tarihi itibariyle ayrı ayrı belirlenir. Bu değerler toplanarak taşınmazın tüm değeri saptanır. Bulunan bu değerin yüzde ne kadarının arza, ne kadarının bütünleyici parçaya isabet ettiği hesap edilir. Satış sırasında elde edilecek bedelin bölüştürülmesi de bu esaslara göre yapılır. Bütünleyici parçalara isabet eden kısmın sadece bütünleyici parça sahiplerine, arza isabet eden kısmın da paylan oranında tüm paydaşlara verilmesi icap eder.

Dava konusu edilen ve satışına karar verilen 3 parsel no'lu taşınmazın tapu kaydının beyanlar hanesinde taşınmaz üzerindeki binanın davacı ve bir kısım davalıların miras bırakanı M.C'ye ait olduğu yazılıdır. Yapılan keşif sonrasında düzenlenen 3.10.2003 tarihli bilirkişi raporunda da, taşınmaz üzerinde betonarme tarzda inşa edilmiş üç katlı ruhsatsız bir bina bulunduğu belirtilmiştir. Kaçak ve ruhsatsız yapılan binanın ana taşınmazın değeri üzerinde ne şekilde bir artış meydana getirdiği tartışılmadan yazılı şekilde satış bedelinin dağıtılmasına karar verilmesi hatalı görüldüğünden hükmün bozulması gerekmiştir.

Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenle temyiz itirazlarının kabulü ile HUMK'nun 428. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA ve istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 19.4.2004 tarihinde oybirliği ile karar verildi.