Mesajı Okuyun
Old 03-03-2008, 16:13   #2
av.özlem önal

 
Varsayılan

Sayın Günar;

Öncelikle, kalitedeki düşüşün, işçinin kasıtı, savsaması veya kusurundan meydana gelip gelmediğini bilmekte fayda görüyorum.

Ayrıca sözleşmeye böyle bir hüküm konulmuş olması İş Hukukunun ruhuna ters olmakla birlikte sözkonusu maddenin kaleme alınış biçimini görmeden yorum yapmak da doğru olmaz. Eğer böyle bir ücret kesintisi işçinin işi savsamasına, kastına veya ağır kusuruna bağlanmışsa, sözleşme özgürlüğü sınırları içinde kabul edilebilir.

Ancak bu halde bile 4857 sayılı İş Kanununun 38. maddesi gereğince; işçi ücretlerinden ceza olarak yapılacak kesintilerin işçiye derhal sebepleriyle beraber bildirilmesi gerekir. İşçi ücretlerinden bu yolda yapılacak kesintiler bir ayda iki gündelikten veya parça başına yahut yapılan iş miktarına göre verilen ücretlerde işçinin iki günlük kazancından fazla olamaz.

Kısacası işçinin bu konudaki kusurunu kanıtlayıp, bunu yazılı olarak ileri sürerek sınırlı bir ücret kesme cezası uygulanabilir.

Bu kurallara uymamanın yaptırımı İş Kanununun 102. maddesinde düzenlenmiştir. Madde gereği; ücretlerinden 38. maddeye aykırı olarak ücret kesme cezası veren işveren veya işveren vekiline ikiyüz milyon lira para cezası verilir.


Elbette kanuna aykırı davranış işçi açısından İş Kanununun 24/e maddesi doğrultusunda haklı bir fesih sebebi teşkil edebilir.

Ancak bu noktada, eğer kalitedeki düşüşün gerçekten işçinin kusurundan meydana geldiği düşünülürse, işverenin de haklı sebebe dayanarak fesih hakkını gözönünde tutmak gerekir. Elbette uyarı prosedürü ve müddetlere uyulmak kaydıyla.

İyi çalışmalar diliyorum.

Saygılarımla