Mesajı Okuyun
Old 21-12-2009, 19:00   #6
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.metincelikkaya
sizce şekil acısından gecerlimi

Bir konuda protokol yazmadan önce o konu ile ilgili mevzuatın, yargıtay kararlarının incelenmesi şarttır. Hiç olmazsa kitaba bakmak gerekir. Konuyu bilmek gerekir.

Şimdi siz protokolü yazmışsınız ama şekil şartı var mıdır, yok mudur incelememişsiniz. Tüm mirasçılar katılmış mıdır, tüm tereke malı dahil midir, değil midir? Avukat olark sizlerin bu protokolü imzalamaya yetkiniz var mıdır yok mudur? İncelemeniz gerekir.

Sorma nedenim şudur: Bu konu resmi şekil şartının istisnasını teşkil ettiği içindir.

Şu Yargıtay kararını da üşenmeden okuyun derim:

T.C.

YARGITAY

İÇTİHADI BİRLEŞTİRME GENEL KURULU

E. 1980/5

K. 1980/3

T. 26.11.1980

• MİRAS TAKSİM SÖZLEŞMESİ ( Noterlik Kanununun Yürürlüğe Girmesi - Noterde Yapılmasının Zorunlu Olmaması )

• NOTERDE YAPILMAYAN MİRAS TAKSİM SÖZLEŞMESİ

• NOTERLİK KANUNU ( 89. Maddesinin Miras Taksim Sözleşmesiyle İlgili MK. m.611/2'yi Değiştirmediği )

• YAZILI MİRAS TAKSİM SÖZLEŞMELERİNİN GEÇERLİLİĞİ ( Noterlik Kanununun Yürürlüğe Girmesinden Sonrada )

743/m.611

1512/m.89

ÖZET : 1512 sayılı Noterlik Kanunu`nun yürürlüğe girmesinden sonra MK.nun 611. maddesinin 2. fıkrasına göre yapılan "yazılı miras taksim sözleşmesinin" geçerli olduğuna ve anılan Noterlik Kanunu`nun 89. maddesinin MK.nun 611/2. maddesi hükmünü değiştirmediğine karar verilmiştir.

DAVA: Anayasa Mahkemesi Raportörü Mustafa Aykonu ve Av. Muzaffer Tuncer tarafından Yargıtay Birinci Başkanlığına sunulan 6.11.1979 ve 26.11.1979 günlü dilekçelerle "miras taksim sözleşmesinin yapılış biçimi" konusunda, İkinci Hukuk Dairesinin 13.12.1977 gün 838/8622 sayılı, Altıncı Hukuk Dairesinin 30.9.1979 gün, 4903/5862 ve 6.11.1975 gün, 5881/6815 sayılı kararları ile Üçüncü Hukuk Dairesinin 24.4.1979 gün, 2774/2851 sayılı kararları arasında aykırılık bulunduğu ileri sürülmesi üzerine, 1512 sayılı Noterlik Kanunu`nun yürürlüğe girmesinden sonra tarafların yazılı olarak yaptıkları miras taksim sözleşmesinin geçerli olup olmayacağı konusunda İkinci ve Altıncı Hukuk Daireleri ile Üçüncü Hukuk Dairesi kararları arasında aykırılık bulunduğu Yargıtay Başkanlık Divanının 3.7.1980 gün ve 65 sayılı kararı ile benimsenerek, söz konusu aykırılığın, İçtihadı Birleştirme yolu ile giderilmesi istenilmekle; Yargıtay İçtihadı Birleştirme Hukuk Bölümü Genel Kurulunda, raportör üyenin açıklamaları dinlendikten ve kararlar arasında aykırılığın varlığı saptandıktan sonra işin esası görüşüldü:
KARAR : İkinci ve Altıncı Hukuk Dairelerinin sözü edilen kararlarında, "miras taksim sözleşmesinin, 1512 sayılı Noterlik Kanunu`nun 89. maddesi uyarınca noterce re`sen düzenlenmesi" esası benimsendiği halde, Üçüncü Hukuk Dairesi`nin kararında, "Noterlik Kanunu`nun 89. Medeni Kanunu 611/2. maddesini yürürlükten kaldırılmayıp miras taksim sözleşmesinin geçerliliğinin yazılı şekilde yapılmasına bağlı olduğu" sonucuna varılmıştır.
"Taraflar dikkate davet etmek, acele ile yanlış kararlara varmamak ve altından kalkılmayacak yüklere girmemek" gibi koruyucu amaç güden MK.nun 634, BK.nun 213 ve Tapu Kanunu`nun 26. maddeleri: "taşınmaz mülkiyetinin geçirimi borcunu yükleyen" sözleşmelerin resmi şekilde yapılmasını öngörmekle birlikte; bu genel kurala ayrık olarak; aralarında güven ve nezaket duygusu bulunması gereken mirasçıların, ortak miras bırakandan geçen malların hukuksal durumlarını bildikleri varsayılıp, ayrıca gerek görülmemiştir. "Bunun yanında, resmi bir makamın önüne çıkarılmaya zorlanmamak ve gidere sokulmamak" amacıyla "mülkiyeti aktarmayıp yalnızca her mirasçının kişisel payına girmemiş diğer bütün mallar üzerindeki haklarının düşümünü ifade eden ve iştirak durumuna son veren" miras taksim sözleşmesinin adi yazılı biçimde yapılması yeterli görülmüş ve bu husus MK.nun 611/2. maddesinde anlatımını bulmuştur.
54 yıl önce yürürlüğe giren Medeni Kanunun bu maddesinin düzenlenmesinde, o günkü toplumun sosyal yapısı ve genel kültür düzeyi itibariyle bir sakınca görülmemiş, uygulamadaki denemelerden ve belirli bir gelişmeden sonra da genel çizgileriyle başarılı olmuştur.
1512 sayılı Noterlik Kanunu`nun düzenleyici nitelikteki 89. maddesiyle miras taksim sözleşmesine el atılarak MK.nun 611/2. maddesine dokunulmuş değildir. Çünkü, ana kanun bünyesinde yapılacak değişiklikte, ya ana kanundaki bu maddeye ya da 1512 sayılı Noterlik Kanununa eklenecek bir metin ile değişikliğin açıklıkla yapılması kanun tekniği bakımından gerekirdi.
Noterlik Kanunu`nun 89. maddesinin amaca göre yorumlanmasından, yazılış tarzından ve Senato Geçici Komisyonu raporunda yer alan bilgilerden; ayni maddede sayılan işlemlerin yapılması için notere başvurulduğu takdirde, noterin resmi şekli nasıl gerçekleştireceğini belirten bir düzen usulünü öngördüğü anlaşılmakta Ayni Kanunun 60. maddesinin başlığı "noterlerin genel olarak yapacağı işler"dir. Bu maddede, "miras taksim sözleşmesine yer verilmiş değildir. 89. maddede, "miras taksim sözleşmesi bu fasıl hükümlerine göre düzenlenir" denilmiş olması, MK.nun 611/2 deki hükmün kaldırılması anlamında kabul edilemez. O halde, mirasçılar, böyle bir sözleşmeyi yazılı da yapabilirler. Eğer, noter önünde düzenlenmesi istenirse, tarafların iradesine bağlı olan noter, bu isteği Noterlik Kanunu`nun 84 ve onu izleyen maddelerinin hükümleri dairesinde düzenleme suretiyle yerine getirecektir.
Öte yandan, miras taksim sözleşmesinin yazılı olarak yapılmasını yeterli gören MK.nun 611/2. maddesi, Noterlik Kanunu`nun 89. maddesine nazaran daha özel bir hükümdür. Bu yönden de Medeni Kanunun bu özel hükmüne göre, yazılı olarak yapılan "miras taksim sözleşmesini" geçerli kabul etmek zorunludur.
SONUÇ : 1512 sayılı Noterlik Kanunu`nun yürürlüğe girmesinden sonra MK.nun 611. maddesinin 2. fıkrasına göre yapılan "yazılı miras taksim sözleşmesinin" geçerli olduğuna ve anılan Noterlik Kanunu`nun 89. maddesinin MK.nun 611/2. maddesi hükmünü değiştirmediğine, 26.11.1980, tarihli ilk görüşmede üçte ikiyi aşan çoğunlukla karar verildi.