Mesajı Okuyun
Old 04-08-2010, 21:58   #2
Doç. Dr. Özge Yücel

 
Varsayılan

Sayın Katılımcı,

Öncelikle şiddetten korunmak için bulunduğunuz ildeki aile mahkemesi yargıcına başvurarak 4320 sayılı Ailenin Korunmasına Dair Kanun gereği koruma önlemi alınmasını isteyebilirsiniz. Alınabilecek önlemler arasında şiddet uygulayan eşin ortak konuttan uzaklaştırılarak şiddet gören aile bireylerine ortak konutun özgülenmesi, şiddet gören bireylere tedbir nafakası bağlanması da bulunmaktadır. Bu önlemler altı aylık süre için verilir, koşullar gerektiriyorsa yeniden koruma kararı alınabilir. Koruma kararına uyulmaması suçtur.

Boşanma davası açmaya karar vermişseniz davanızda eşinizin onur kırıcı davranışlar içinde olduğunu, şiddet uyguladığını kanıtlamanız önemlidir, eşinizin kusurlu davranışı nedeniyle manevi tazminat isteminiz kabul edilir. Manevi tazminat yanında maddi tazminat ve yoksulluk nafakasına hükmedilmesini de isteyebilirsiniz.

Üç yaşındaki çocuğunuzun da şiddet gördüğü anlaşılmaktadır, doğrudan fiziksel şiddet görmese bile şiddete tanık olmak çocuk istismarıdır. Bu nedenle koruma kararı alınması için yapacağınız başvuruyu hem kendiniz hem çocuğunuz için yapmanızı öneririm. Bu karar, velayetin size verilmesinde yargıç üzerinde etkide bulunacak bir olgu olacaktır.

Birlikte edindiğiniz ev, 2002'den sonra edinildiği için ayrı bir mal rejimi sözleşmesi yapmadıysanız edinilmiş mallara katılma rejimi gereği edinilmiş maldır. Bu evin muvazaalı (danışıklı) bağışlama sözleşmesi ile eşinizin annesi üzerine kaydedildiğini kanıtlayabildiğiniz takdirde evin değerinin yarısı üzerinde alacak hakkına sahip olursunuz. Mal rejiminin tasfiyesi, boşanma kararının kesinleşmesinden sonra yapılacağı için ayrı bir dava açarak bu alacağınızı istemeniz gerekir.

Hak kaybı yaşamamak için mutlaka bir avukattan destek almanızı, parasal gücünüz elverişli değilse bulunduğunuz ildeki baronun adli yardım bürosuna başvurarak ücretsiz avukat atanmasını istemenizi öneriyorum. Saygılarımla